Bu gelişmeler ışığında Moskova, saldırılarla ilgili senaryolar üretmeye devam ediyor. Kuzey Kafkasya'da bulunan pek çok değişik silahlı gruplardan bahsetmek yerine, eşlerini Çeçenistan muharebelerinde kaybeden dul kadınlarla ilgili söylemler geliştirilmeye çalışılıyor. Adı "Karadullar" olan bu örgütün Moskova'nın göbeğinde büyük işler başarabilmesi oldukça ilginç.

Ayrıca Rus kamuoyunun aklında belli bir "Karadul" resminin çizilmesi için de, film senaryolarına taş çıkartacak yazılar ardı ardına çıkmaya devam ediyor. Eylemcilerin Türkiye'de yetiştirildiği bahsi bir süre kafaları karıştırdıktan sonra, eylemcilerin Orta Doğu'da yetiştirildiğine dair haberler de basında yer almakta.

Eylemcilerden birinin Dağıstanlı olduğu ve eşinin yakın bir dönemde Rus güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü belirtilmekte. Rus basınına göre adı Cennet Abdurahmanova olan bu eylemcinin üzerinden Arapça yazılmış bir mektup çıktığı, mektupta da "Cennette buluşmak üzere" yazıldığı söylenmekte. Öldürülen eşiyle de internet üzerinden tanıştığı aktarılan Cennet ve diğer Kafkasyalı direnişçiler Arapça'yı çok iyi biliyor olmalı ki, mektuplarını dahi bu dilde yazıyordu.

Tabii ki 11 Eylül'den beri, dünya genelindeki "Müslüman terörist" anlayışına oldukça benzer bir profil çizilmekte. Mesele intikam, aşk, göz yaşı ve direniş dolu. Bütün büyük güç devletler bu tehditin altında mazlum pozisyonundalar. Ayrıca Rusya'nın bu konuda ABD'yi taklit ettiği de gözden kaçmamakta. Metroya saldırırken tekbir getirdiği veya namazdan çıkıp geldiğinin belirtilmesi an meselesidir.

Yeni bir senaryoyla karşı karşıya olduğumuz unutulmamalıdır. Birbiriyle kökten çelişkili ifadelerle bu mesele farklı boyutlar kazanıp, gözler Kuzey Kafkasya'ya çevrilecektir. Olaylardan kısa bir süre sonra Kafkasya Emirliği'nin de saldırıları üstlendiği yönünde haberler yayınlandı. Bu da, yakın dönemde bölgedeki değişikliklerle ilgili olarak akıllarda soru işaretleri bırakmakta.

Kuzey Kafkasya'da ne değişti

2010 başlangıcıyla Rusya devlet başkanı Dimitri Medvedev, Güney Rusya Bölgesi'ni Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi olarak değiştirmiş ve bu idari yapılanmaya Dağıstan Cumhuriyeti, Çeçen Cumhuriyeti, İnguşetya Cumhuriyeti, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Kuzey Osetya Cumhuriyeti, ve Stavropol eyaletini dahil etmiştir.

Çerkes birliğinin remzi olan Adıgey bölgesinin federal yapılanmaya dahil edilmediği bu sistem, Medvedev'in açıklamalarına göre bölgede fakirlik ve yolsuzluk başta olmak üzere her türlü gayri kanuni sistemi de bitirmeyi amaçlamaktadır. Bölge yöneticiliğine de özel yetkilerle donatılan Aleksandr Hlopinin atanmıştır.

Daha önceleri Çeçenistan'ı da tanımadığını ilan eden Dokku Umarov Kafkasya Emirliği'ni kurmuştu. Hareket sahası olarak da aynen bu yeni federal sistemde yer alan bölgelerin adını açıklayan Umarov, son saldırıları da üstlendiği belirtilen isim. Rusya'nın bu bölgede gerçekleştirmek istediği az çok belli olmakta, bölgede yer alan ayrılıkçı unsurların daha da büyüyerek bölgenin kanunu olması istenmemekte.

Zira bugün Kuzey Kafkasya'da sayısız olay gerçekleşmekte, bu da Rusya'yı güç durumda bırakmaktadır. Emirliği terör örgütü ilan eden Rusya, Çeçenistan'dan diğer bölgelere sıçrayan direnişin önünü artık güç kullanarak değil siyasi ve sivil yapılanmalarla kesmeyi amaçlamaktadır.

Planlanan siyasi yapılanmalar da bölgenin artık uysallaştırılması ve ayrılıkçı hareketlerin bastırılması yönünde gerçekleşmektedir. Bu, meselenin sadece bir boyutudur. Rusya'nın yakın dönemde neleri planladığı zaman içinde görülecektir. Saldırılar milli direnişçilerle veya onlara yapılan atıfla ilgili olabilir. Ancak bu süreçte eline koz geçen merciler bunu çeşitli yollarla kullanmaktan çekinmeyeceklerdir.

Mehmet Fatih ÖZTARSU / Haber7 / Azerbaycan
mfatih91@hotmail.com

Etiketler:
kuzey kafkasya ne değişti