NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
35WERE~1.MP3
8
2
3
1

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Basından

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
BOLU TARİHİNDE ÇERKESLER

(BOLU’YA BÜYÜK BASKIN)
02-10-2011 - kez okundu

Berzeg sefer bey

    Sene 1336(1920) Bolu. Düzce İsyanı’nın başladığı gündü. Rifat’la ben Saray önünde (Hükümet önü) Sipkat ağabeylerime gitmiştik. Tam Hükümet’in karşısında, ağabeyimin kayın pederi Dava Vekili Güdül Vehbi Efendi’nin evinin bahçesinde, küçücük ispenç tavuk ve horozlarını seyir ediyorduk.

    “Düzce’den süvariler geliyorlar!” dediler. Koşarak eve geldik. İsyanın patlayacağını daha evvelden haber alan dedem Hoca Süreyya Efendi eve gelmiş, bütün aileyi toplamış, biz de aralarına karıştık.

    Bir süre sonra Tabaklar Hamamı’nın önünden bir süvari birliği görüldü.300 kişi kadar vardı. Çerkez ve Abazaca konuşarak kapımızın önünden geçtiler.50 adım kadar gitmişlerdi ki, dedem Süreyya Efendi pencereyi açarak;

    “Mahan Ali Bey! Mahan Ali Bey!” diye seslendi. Kafilenin önünde giden yakışıklı, iri yarı bir adam geri döndü:

    “Hoca Efendi gir içeriye! Şimdi sırası değil.” Diye seslendi. Boğazına kadar fişeklikler kuşanmış, elinde gümüş kamçı, belinde gümüş savatlı bir Çerkez kaması, sol tarafında bir barabellum tabanca, sağ tarafında da bir saplı el bombası vardı. Elindeki mavzerin gümüş savat ve kakmaları pırıl pırıldı. Birlik, Karaçayır’a yürümeye başladı. Aradan pek az bir zaman geçmişti ki, on kişiden fazla bir grup, bizim kapının önüne geldiler.

    “Kapıyı açın!” dediler. Kapı açılmayınca da zorladılar, kapı arkasına kadar dayandı. Bahçeye doldular, doğru yukarı çıktılar. Dedemin, Bolu’daki idamlıklar listesinin başında olduğundan haberi yoktu. İkisi kapıda kaldı, diğerleri adaya girdiler. Bir zaman içerden gelen sesleri dinledik, bir şey anlamadık. Dedemiz bütün dünyalığını almışlar. Biz hepimiz oda kapısının önünde bekleşiyorduk.

    Naci’nin birden kapıya atıldığını ve içeri girdiğini gördük. Arkasından bir kalabalık biz de girdik. Dedemizin göğsüne kamayı dayamışlar;

    “Daha ne varsa çıkar!” diye sıkıştırıyorlardı. Çerkez beylerinden Hacı Ali Bey’in kızı olan yengem (Naci’nin annesi) Afitap Paksoy, Çerkezce ve Abazaca;

    “Ayıp ediyorsunuz! Bu ihtiyardan ne istiyorsunuz?” diye Abazalara çıkışırken, Çerkez Hacı Kamil Bey’in amcası, Bekir Bey’in kızı olan Mehmet Hitit’in eşi Süriye teyzem geldi. O da kendisini tanıtarak Abazaca konuşuyor, bir taraftan da dedemin önüne gerilmiş, bir şey yapmamalarını sağlıyordu. Abazalar, odada bize şey yapamayacaklarını anlayınca dedemin bahçeye inmesi için zorlamaya başladılar. Kolundan sıkı sıkı sarılan Naci, dedemin bir adım atmasına izin vermiyordu. Mücadeleye devam ederken, açık olan kapıdan bahçeye bir atlı grubun daha girdiğini söylediler.

    Onları önlemek için koştuğumuzda, Çerkez Hacı Ali Bey’in oğlu Haşim Bey (Altan)(1) ,Hacı Kamil Bey’in oğlu Zekeriya Bey (Uğraş),Sayın müftümüz, amcam Tayyar Çulhaoğlu’nun dayısı Çerkez Rıza Bey(Elmas) (2) ,Efteni’den Cerrah Ahmet Efendi, Hanımın Şevket vb. olduklarını gördük.

    Dedem Süreyya Efendi, eniştem Tahir Hitit ve ailemizden daha başkalarının idama mahkûm edildiklerini ve evlerimizin yağma edileceğini öğrenince, bizi korumak için Düzce’den gelmişler. Yukarıda Abazaların olduğunu öğrenince bahçede mevzi aldılar. Zekeriya Bey yukarı çıktı, Abazalarla bir hayli münakaşa ettiler. Bir türlü dedemi bırakmıyorlardı. Nerde ise iş silahlı çatışmaya varıyordu ki, Abazalar bırakıp gittiler. Bizim evden çıkan, Tahir Hitit’in evine giriyordu. Hemen oraya koştular, oradan da çıkardılar. Yemek yemeye bakmadan, Haşim Bey’le Rıza Bey’i Bolu’da bırakarak, Tahir Hitit ile eşi Afife Abla’mı bir arabaya bindirip, esir alınmış süsü verilerek Düzce’ye, oradan da İstanbul’a kaçırdılar. Dedemin de iyice saklanmasını tembih ettiler. Tahir Hitit, asiler tarafından arandığı gibi, Ermeni tehcirinde de ilgisi olduğundan, Ermeniler tarafından aranmakta idi. Naci’nin o günkü mücadelesi ve korkusuz hali görülmeye değerdi.

Etiketler:
bolu çerkez abaza düzce isyanı çerkez beyleri abazaca çerkezce bolu isyanı

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır