21 Mayıs;
Çerkeslerin neden dünyanın dört bir tarafına dağıldığını anlatır.
İnsanlığın en büyük soykırımlarından birini anlatır.
Sürgünün, Çerkeslerin tarihi topraklarından koparılıp atılmasıyla bitmediğini anlatır.
Sürüldükleri topraklarda da defalarca sürgüne uğradıklarını anlatır.
21 Mayıs;
Bugün yaşadığımız kimlik sorununun tarihini anlatır.
Asimilasyonun nedenlerini ‘gönüllü asimilasyon’ aldatmacasını, kültür erozyonunu anlatır.
Bugün geldiğimiz noktada bütün bunları daha iyi anlayabilmek, daha iyi anlatabilmek, Halkımızla paylaşabilmek ve geleceğe dair umudunu/umudumuzu yükseltebilmek, Türkiye ve Dünya kamuoyuna daha güçlü anlatabilmek gerektiğine inandık.
21 Mayıs’ın, Çerkeslerin birlik, dayanışma ve ortaklaşma günü olması gerektiğine inandık.
21 Mayıs’ta sürgün ve soykırımın parçaladığı bilincimizi, belleğimizi bütün önyargılardan arındırarak ve tarihe inat ortak ilkelerde bütünlemek istedik. Dayanışmak ve ortaklaşmak için, daha güçlü ses çıkarabilmek için bir araya gelelim istedik. Bütün dernek, federasyon, platform, inisiyatif ve oluşumlar ve bütün bireyler.
Biz bunun olabileceğine inandık, inanmaya devam ediyoruz.
Geleceğe, hep birlikte daha umutla bakabilmek için, binlerin ölümüne neden olan ama halkları özgürleştirmeyen “Arap baharı” uygulamalarından sonra “Kafkasya baharı” senaryolarına karşı şimdiden ortak irade gösterebilmek için inanmamız gerek.
Bütün acımıza karşın barışı rehber edinerek, nefret saçmak ve intikam için değil insanlık için, bugünü yaşama nedenimiz olan Çarlık Rusyasının mirasını devralan Rusya Federasyonu temsilciliğine, Taksim'e yani 21 mayısın muhatabına gitmek istiyoruz, hep birlikte.
Ve Beşiktaş’taki anma ile günü tamamlamak istiyoruz.
Saygıyla duyurulur.
İKKD Yönetim Kurulu