''BİZİ TAKSİME ÇAĞIRAN ATALARIMIZIN BİRLİK RUHU''

Çerkes halkının birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu gün 21 Mayıslardır. 21 Mayıs 1864, Çerkesler'in Rusya tarafından soykırıma uğratıldıkları gündür. Yurtlarından çıkartılıp başka ülkelere sürgüne gitmelerinin simgesidir.
Bugün en çok ihtiyacımız olan şey, bu ruhu yaşamak, yaşatmaktır, sözde değil, özde birlik ve beraberliktir. Hem anayurdumuz Çerkesya'da, hem Türkiye'de hem de diğer diaspora ülkelerinde ki insanlarımızla, ortak değerlerimiz "Khabze" etrafında oluşturulacak bu gönül birliği, dostluk, dayanışma ve mücadele bayrağını yükseltmek üzere birlik günüdür.
Çerkes milletinin manevi köprülerini sağlam tutmamız gerekmektedir. Bu köprüler: Dil, kader, inanç ve tarih birliğidir.
Yarın ne olacağını bugünden kimse kestiremez. Bugün güçlü olan, yarın zayıflayabilir, bugün zayıf olanlar da yarın güçlenebilirler. Dünya yeni bir dengeye kavuşabilir. İşte o zaman Çerkes halkı ne yapacağını bilmelidir. Bugünden yarınların hesabını yapmalı ve hazırlıklara girişmelidir.
Bizler son bir aydır, İstanbul Çerkes dernekleri olarak, işte bu gün, acımızın ve kaderimizin düğümlendiği, simgeleştiği 21 Mayısta, bütün bir halk olarak, birleşerek atalarımıza yapılan haksızlıkları dünya kamuoyunun önüne sergilemek istedik.
Bir halkın içinde farklı fikirler olabilir ama, 21 mayısta simgeleşen o gün için tek yürek, tek bilek olmalıydık. Dili bir, inancı bir, kaderi bir, kardeşlerin önünde yapacağı tek şey, ortak bir platformda bir araya gelmek, tarihsel haksızlıkları kınamak ve sesimizi yükseltmek istedik.
Anayurdumuza ve orada yaşayan soydaşlarımıza sahip çıkmaya çalıştık. Hazır olmak; o günü susup beklemek değildir, hazırlanmak gerekti.
Tam o günlerde Bağlarbaşı İKKKD'den davet aldık.
Genelde iyi niyetli ve samimi olan güç birliği özlemleri doğrultusunda 21 Mayıs için Kurumlar ve gruplar arasında yapılan 4 toplantının sonucunda maalesef beklentilere olumlu yönde cevap bulamadık.
Güç birliğini en iyi şekilde formüle ederek, birlikteliğimiz için herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapması ,bu güç birliğinin, ilkesel, ortak hedefler ile program ve söylem birliği çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini ve bu yönde her türlü katkıyı koyacağımızı İstanbul Çerkes Derneği olarak yapılan toplantılarda söylemiştik .
Çerkes ve Kafkas Derneklerinin ve grupların bir çatı altında toplanması, kardeşlik ve dayanışma üzerine birleşmesi için gereken mücadelede, İstanbul Çerkes Derneği olarak biz varız dedik. Ortak tarihi mirasımız, acımız ve hedeflerimiz bizleri bir araya gelme konusunda zorlamaktaydı.
Bu sebeple sorumluluk sahibi olan herkesin bir an önce harekete geçmesi, karşılık beklemeden samimi bir çabayla gayret göstermesi gerekiyordu.
Derneklerin ve bu amaç doğrultusunda hareket eden grupların, üzerlerine düşen bu görevi çok önemli bir sorumluluk addetmesi ve bu doğrultuda gereğini yapmaları gerektiğini dile getirdik .
Geleceğimiz, sahip olduğumuz güçlerimizi birleştirilmesinde yatmaktadır.Söz konusu birlik, beraberlik anlayışı,bir derneğin diğerine, bir grubun başkasına üstün gelmesine dayalı değil, hepsinin bir diğeri ile eşit olduğu hoş görü, sevgi ve dostluğa dayalı, rekabet yerine dayanışma ruhu ile olmalıdır.
Ama maalesef yapılan 4 toplantıda Kafkasya Forumunun dikte edici birlikten ve anlaşmadan yana olmaz tutumu dolayısıyla toplantılardan elde edilmesi gereken birlik mesajını veremedik.
Yetmişden fazla kişinin katıldığı birinci toplantı, başlangıçta Kafkasya Forumunun sekter davranışlarına rağmen olumlu tamamlanmışdı.
İkinci, üçüncü toplantılar ise giderek KF'nun "Birleştiren" değil, "Bir Bölen" olduğunu bize gösterdi. Kimseden başlangıçta bize yakınlaşmasını beklemedik.
Bizim onlara yaklaşmamız gerekliydi, ama biz yaklaştıkça onlar uzaklaştılar.
Şair Mehmet Akif Ersoy, "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez !" derken ne kadar güzel ifade eder.
Ancak anlayana!
KF'ndan arkadaşları biz elimizden geldiğince anlamaya, anlayış göstermeye çalıştık. Fakat onlar bizi anlamaya çalışmadılar. Kafkas Birliği diyorlar, fakat Çerkes Birliğini bunun içinde ne yazık görmüyorlar. Çerkesler olmadan, Kafkas halkları arasında bir dayanışma olamaz. Bu gerçeği bir türlü görmek istemiyorlar. Geleceğin Çerkes halkının birlik ve bütünlüğünde, Çerkesya'da olacağını görmüyorlar.
Dil, inanç, tarih ve ortak değerlere sahip halkın birlik olmasını arzu etmekten başka bir idealimiz olmadığı ortadadır. Bu konuda tüm diğer dernekler bizim samimiyetle, cansiperane uğraştığımızı gördüler.
Değerlerimiz etrafında birlik olunmalı. Bunun halkımızın arzusu olduğu ortadaydı.
Eğer başarırsak Çerkes halkı, sarsılmayacak bir özgüven içine girecek ve iç-barış sağlanacaktı. Her şeyden önemlisi farklı fikirlerde insan ve gruplarımız, birbirlerini anlamaya çalışacak, iç çekişmelerle geçirecekleri zamanı, gerçekte yapılması gerekenlere yönelterek, ortaya büyük bir sinerji çıkartacaktı.
Kafkasya Forumunun, Kurumsal bir üst yapı olan Kaffed'i dışlayan tutumu bizleri üzdü. Bizim bildiğimiz usül şudur, ortak yapılan her işde bir adım karşı taraf atarsa, diğer adımı da sen atmalısın. Önyargılar bizi esir almamalıydı.
Kendilerini adeta Çerkeslerin,Türkiye ve Uluslararası distribitörü ilan ediyor ve yapılacak 21 Mayıs organizasyonlarında tek yetkili mercii olarak kabul edilmeyi dayatıyorlardı. Bu konuda kendilerinin “üst çatı” olarak kabul edilmesini , onlarla birlikte hareket etmek isteyen kurum ve grupları değerlendirmeye aldıktan sonra gruba dahil edecekleri mesajını vermeleri, açıkçası birlik ruhuna zarar verdi.
Birlikten yana tutum sergileyen İstanbul Çerkes Derneği, 25 Mart 2012 de Derneğimiz tarafından düzenlenen Dernekler ve kurumlar arası tanışma ve kaynaşma kahvaltısında sonra umutlarını yitirmedi ve bir hamle daha yaparak birliktelik için Çerkes Yurtseverleri,Kafkasya Forumu ve bizim olduğumuz 6 saat süren üçlü bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıdan çıkan sonuç bizi için çok umutlandırmıştı.
Alınan kararlar ;
1. Eylemin yeri Taksimdir ve soykırım- sürgün söyleminden taviz verilmeyecektir.
2. Soçi muhalafeti koşulsuz dile getirilecektir.
3. Eylem sloganları/pankartları/söylemi yumuşatılmaya çalışılmayacaktır ve sloganlar önceden eylem komitesi tarafından belirlenecektir. Her grup kendi kurumsal kimliği, pankart ve afişleriyle katılabilecektir.
4. Çerkes Soykırımı söylemi ile birlikte soykırımdan bir şekilde etkilenen kardeş Kafkasya halkları dışlanmayacaktır. Soykırım politikalarının halen de devam ettiği vurgulanacak ve bildiride yer alacaktır.
5. Ortak olarak hazırlanmış, tek bir bildiri okunacaktır.
6. Talep, müzakere, mektup vb dile getirilmeyecektir.
7. İstanbul eylemi için tüm grupların katılımıyla "21 Mayıs İstanbul Eylem Platformu" kurulacaktır,
8. 21may eylemin uluslararası tanıtımını, İstanbul Dernek ve grupların yaptığı eylem olarak tanıtacaktır.
8.Madde Kafkasya forumu tarafından değiştirildi;Eylemin uluslararası boyutundan vazgeçilmeyecek ve May21' web sitesinde İstanbul eylemi olarak duyurulacak.
9. Beşiktaş organizasyonu ile Taksim eylemi ayrı organizasyonlar olarak kalacak ve oluşturulacak komite ilişkilendirilmeyecektir.

Bu toplantıda çıkan sonuç doğrultusunda bir bildiri metni hazırladı ve her iki gruba gönderildi. Her iki Grup tepkisi olumlu yöndeydi ve metinlerde grupları rahatsız edecek her hangi bir içerik olmadığını beyan ettiler, sonuca gideceğimizi ve tekrar bu birliktelik için masaya oturacağımızı umutla beklemeye başladık.

Aradan 4 gün sonra Kafkasya forumundan bir mail geldi. Bizden bu birliktelik için Kurumsal olarak mail atmamızı istiyorlardı.Yani onlara müracaat etmeliydik “Birliktelik için diyelim ki biz bunu kabul ettik, Çerkesya yurtseverleri de kurumsal bir mail attılar, cevabınız ne olacak?” dediğimizde, “Değerlendireceğiz, ortak eylemde onları içimize almamızın bir garantisi yok, Çerkesya Yurtseverleri değil, ama sizi aramızda görmek istiyoruz!” dediler, biz ise herhangi bir grubun dışlandığı platformda olmayacağımızı açıkça belirttik.
Kendileri may21 adlı bir internet sitesini sürekli öne çıkarttılar. Biz o siteye karşı çıkmadık. Ama başka sitelerde var, her sitede ortak-eylemi, birbirinin ayağına basmadan tanıtır ve destek alır dedik.
Yok olmadı! Her defasında Kafkasya Forumu bu görüşmelerde kendini lokomotif, bizleri vagon gördü.
Daima taviz verenin İstanbul Çerkes Derneği; Kaffed, Çerkesya Yurtseverleri ve diğer dernekler olması için bastırdı. Hatta Çerkesya Yurtseverlerini dışladı ve "Kuzu gibi sizler bize teslim olun. ÇY'de, bizim öncülüğümüzde yapacağımız eyleme destek vereceklerini bildirirlerse, bunu düşünürüz!" dediler.
Açıkça bizimle ve Çerkesler'le oynandı. Yine de onlara kırgın değiliz.
Bu kadar emeğimizin, çabamızın heba edilmesine rağmen, bir gün "Çerkesler'in kendi içinde ve Kafkasya da" birlik hedefine doğru yürüyeceğini düşünüyoruz.
Şimdi siz Çerkesler'den, kardeşlerim, kızkardeşlerimden, değerli büyüklerimden ricamız, en kısa zamanda yine burada yayımlayacağımız deklerasyonun çağrısına uyarak, 20 mayıs pazar günü, İstanbul, Taksim meydanında yapacağımız yürüyüşe katılmanız.
Ve yine Türkiye'de ki tüm kurumlarımız ve gruplarımızdan ricamız, hazırlanan bu deklerasyonun altına imzalarını atmalarıdır.
Birbirimize,bencillik yerine özveri, rekabet yerine dayanışma,nefret yerine sevgi göstermeliyiz. Reçetemiz birlik olmalıydı, bu birlikteliğin nasıl gerçekleşeceği düşünülmesi ve bu “nasıl” sorusuna, en uygun cevabın halkımız tarafından verileceğine inanıyoruz.
Selam ve saygı ile!
İSTANBUL ÇERKES DERNEĞİ-02.04.2012