Geçmişin uzun bir muhasebesini yapmaya gerek yok. Herkes neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Ama en azından şunu hatırlayalım ki, bizim Cumhuriyet kurulmadan önce Çerkesçe eğitim veren okullarımız ve Çerkesçe yayın yapan gazetelerimiz vardı.
Milli Mücadelenin kazanılması sonrası Ulusalcı paradigmanın Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisi haline gelmesi ile tüm farklı renklerin temsilcileri ve kurumlarıyla birlikte, biz Çerkesler de yok sayıldık.
80 yılı aşan uzun bu zillet döneminden sonra, nihayet kimliğimiz ve kültürümüzle ilgili sorunlarımızı açıkça konuşabilir hale geldik.
Bugün artık ayağımızdaki asimilasyon prangasını söküp atmak; dilimiz ve kültürümüzün geleceğinin güvence altına alındığını görmek istiyoruz.
Geçen yıl yaptığımız faaliyetlerimizin de, yapmakta olduğumuz bu Kayseri mitinginin de amacı işte kısaca budur.
Bu aktivitelerimizle ülke yönetimine ve Türkiye kamuoyuna çok net iki mesaj veriyoruz:
Birincisi, Devlet imkanlarıyla, ana okulundan başlamak üzere tüm örgün eğitim kurumlarında Çerkes dillerinin öğretim ve eğitimi imkanının sağlanması
İkincisi de, yine devlet imkanlarıyla, 7 gün 24 saat Çerkes dillerinde yayın yapan radyo ve televizyon kanallarının faaliyete geçirilmesi.
Bu iki maddenin özeti, Türkiye’nin tam demokratik bir ülke olması ve bunun gereği olarak Çerkesler’in de dillerini ve kültürlerini koruyup geliştirebilecekleri ortamın sağlanmasıdır.
Kimse dile getirdiğimiz bu insani talepleri farklı yorumlamaya çalışmamalıdır. Çünkü Çerkesler dün olduğu gibi bugünde ülkenin bütünlüğünden ve demokratikleşmesinden yanadır.
Biz Çerkesler bu toplumun en önemli bileşenlerindeniz. Kimsenin şüphesi olmasın ki, `geçmişte olduğu gibi bundan sonra da bu ülkenin tüm acı ve sevinçlerini paylaşmaya devam edecek, toplumsal barışı zedelemeden sadece iyiliği için çalışmayı sürdüreceğiz.
İsteklerimiz dünyanın tüm medeni toplumlarında kabul gören BM, AB ve diğer uluslar arası kurumların sözleşmelerle garanti altına almaya çalıştığı temel insani haklardır.
Türkiye de artık tam demokratik bir ülke olmalı, az olanların da haklarını teslim etmelidir.
Bilinsin ki, Çerkes haklarının artık görmezden gelinerek ve yok sayarak kaybedecek zamanı kalmamıştır.
Bu ülkede artık,
Sadece çoğunluk olanların değil,
Sadece sesi çok çıkanların değil,
Farklı tüm unsurların haklarının teslim edildiğini görmek istiyoruz.
Kimse bu talepkârlığımızı geçici bir heves sanmasın.
Kimse vazgeçeriz diye beklemesin.
Mücadelemiz, Çerkes dil ve kültürünün bu ülkenin eğitim ve yayın kuruluşlarında hak ettiği saygın yeri alıncaya kadar sürecektir.
Taleplerimizin demokratikleşme sürecine girmiş sivil yeni bir ana yasa oluşturma çalışmalarında bulunan Türkiye Cumhuriyetininbütün kurumları ve kuruluşları tarafından dikkate alınarak gereğinin yapılacağını biliyoruz ve bekliyoruz.
Dileriz mesajımız iyi anlaşılır.
Bu mesajımız Türkiye Cumhuriyeti hükümetinedir!
Bu mesajımız tüm muhalefet partilerinedir!
Bu mesajımız Türkiye kamuoyunadır!
Yaşasın Dilimiz!
Yaşasın Kültürümüz!
Yaşasın Çerkes Kalma Mücadelemiz!
29/NİSAN2012
ÇERKES HAKLARI İNİSİYATİFİ
Etiketler: