Çeçenistan’da, Rus yanlısı yönetimin başına getirilecek olan zevatı belirleyen göstermelik seçim 29 Ağustos 2004 tarihinde yapıldı. 28 Ağustos 2004 tarihinde Ajans Kafkas'ta "Çeçenistan seçimlerini %75 oyla Ali Alhanov kazandı" diye manşet atalım diyerek arkadaşlarla espri yapmıştım. Manşet atsaydık gerçekten de tam isabet olacaktı.Çeçenistan benim en iyi bildiğim Kafkasya bölgesi. Gerek komite çalışmaları, gerekse Ajans Kafkas'ın haberleri sayesinde Çeçenistan'ı köylerine varıncaya kadar öğrendik.Söyleye söyleye, yaza yaza neredeyse insanlara ikrah ettirecek noktaya geldik.Bu bölgede gerçekten büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Dünyanın en ilkel çifte standartı bu topraklarda uygulanıyor. Ruslar tarafından katledilen sivil insanların haberleri adeta vak'a-yı adiyeden oldu.Çok çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Çeçen bağımsızlık savaşı ile aşağı yukarı aynı yaşta olan Filistin intifadasında, bugüne kadar hem İsrail tarafı, hem de Filistinliler dahil toplu insan kaybı 5000 civarındadır.
1994 yılından bu yana Çeçenistan'da hayatını kaybeden sivillerin sayısı ise 250 bin civarında. Bu rakam Çeçenistan nüfusunun dörtte birine tekabül ediyor. Daha ne desem, nasıl anlatsam? Bir halkı bu derece soykırıma uğratan Rusya Federasyonu yöneticileri, hiç yüzleri kızarmadan dünya politikasında söz söylemeye ve dünyaya yön vermeye çalışıyorlar.Hiçbir günahı yokken katledilen 250 bin masum insanın hesabını soracak bir güç yok mu şu dünyada? Körfez savaşında zifte bulanan martıların ardından ağıt yakıp, gözyaşı dökenler! 250 bin masumun hiç mi değeri yok nezdinizde?
Lanet olsun! Tut ki, ben de sizler gibi, "Çeçenistan Rusya'nın bir parçasıdır, Çeçenistan Rusya'nın iç meselesidir" diyeyim. Ama yine insanlık yönüm isyan ediyor. Hangi devlet kendi sınırları içinde yer alan, kendi insanını bu derece acımasızca katleder? Hangi devlet düşmana karşı bile uygulanmayacak bir şiddetle kendi şehirlerini bombalayarak harabeye çevirir? Çeçen halkı 1994-1996 yılları arasında verdiği mücadele ile bağımsızlıktan yana tavrını ortaya koydu. Hem Rusya, hem Çeçenistan karşılıklı iki taraf olarak masaya oturup anlaşmaya vardılar.1999 yılı Eylül'ünde başlatılan, provokasyonlarla dolu ikinci savaş ile Çeçenistan şimdi tamamen yok edilmek isteniyor.Çeçenistan'da seçimle iş başına gelmiş Aslan Mashadov yönetimine karşı, Rusya'nın göstermelik seçimlerle iş başına getirdiği yöneticiler kukladan başka bir şey değildir. Rusya dünya ile alay edercesine Çeçenistan'da seçimler tertip ederek burada güya demokratik bir yarış yapmaktadır. Çeçenistan'da bugüne kadar hem meşru yönetim, hem de kukla yönetim adına başa geçenler suikastlarla hayatlarını kaybetmişlerdir. Rusya Cevher Dudayev ve Zelimhan Yandarbiyev'i şehit ederek bağımsızlık savaşına darbe vurmayı amaçlamıştır. Çeçen savaşçılar ise Ahmet Kadirov başta olmak üzere bir çok yerel yöneticiyi öldürerek güç gösterisinde bulunmuşlardır. Ne Ruslar Çeçen liderleri öldürerek Çeçen direnişini kırabilirler; ne de direnişçiler işbirlikçi Çeçenleri öldürerek tüketebilirler. Ruslar bölgede ektikleri fitne tohumları ile Çeçenleri birbirlerine kırdırma peşindedirler.Son yapılan seçimlerde de aynı senaryoyu görüyoruz. Göstermelik bile olsa bu seçimlere bazı adayların katılmasına izin verilmiyor. Çeçen savaşçılarla hiçbir bağlantısı olmayan ancak Putin tarafından sevilmeyen Çeçen asıllı iş adamı Malik Saydullayev'e bile vize verilmiyor. Ruslar kontrolü o derece ellerinde tutmak istiyorlar ki, yüzde birlik ihtimali bile büyük bir tehlike olarak görüyorlar.Nihayet seçimler bitti. Alhanov %78 oy ile Çeçenistan devlet başkanlığını kazandı. Alhanov, Kadirov'un en sadık adamı olarak onun kabinesinde içişleri bakanı olarak görev yapmıştı.
Kaderin cilvesine bakın ki, öldürülen Ahmet Kadirov'un oğlu Ramzan'ın yaşı cumhurbaşkanı olmak için tutmuyor. Putin sadık dostunun oğlunu yalnız bırakmıyor. Onu kah Kremlin'de ağırlıyor, kah Çeçenistan'a gidip ziyaret ediyor, velhasıl bütün gücüyle Ramzan'ın arkasında duruyor. Alhanov, Ramzan Kadirov 30 yaşına gelinceye kadar, yaklaşık iki sene cumhurbaşkanlığı yapacak. Hoş bu süre zarfında da Çeçenistan'ı yine Başbakan sıfatıyla Ramzan Kadirov yönetecek.
Henüz uçkurunun derdini çözemeyen Ramzan Kadirov Çeçenistan'ı yönetecek. Dağa kaldırdığı, ırzına geçtiği kızların yakınları tarafından öldürülmezse ileride belki cumhurbaşkanı bile olacak. Eğer öldürülürse büyük bir ihtimalle namusunu kirlettiği insanlar, ya da malını mülkünü gasp ettiği düşmanları tarafından öldürülecek. Gazeteler ise Ramazan'ın Çeçen politikacısı olduğu için öldürüldüğünü yazacak.Bunları emin olun iğrenerek yazıyorum. Ramzan Kadirov hakkında duyduklarımı sizler de duysanız aynı şeyleri hissedersiniz. Bahtsız Çeçen halkı bir eşkıyanın, bir ırz düşmanının eline teslim ediliyor. Ahmet Kadirov sağ iken Ramzan'ın hareketlerini kısman kontrol edebiliyordu. Artık böyle bir mekanizma da yok.
Çeçenistan önümüzdeki günlerde çok daha kanlı olaylara gebe. Hırsı ve kini aklının önüne geçen Ramzan Kadirov ile Çeçenistan'ı zor günler bekliyor. Alhanov'un adını bile anmıyorum. Çünkü onun adını zaten pek fazla duymayacaksınız. Çeçenistan'daki seçimleri aklı başında olan bütün gözlemciler şaibeli olarak görüyor. Bu seçimleri şaibeli olarak görmek elbette büyük bir erdemdir. Ancak bu yeterli değildir. AGİT başta olmak üzere, AB, BM ve Avrupa Parlamentosu, Çeçenistan'da kalıcı barışı temin etmek için harekete geçmelidirler.Aslan Mashadov tarafından da onaylanan ve Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden 150 civarında imza ile desteklenen ateşkes ve barış anlaşmasının yürürlüğe girmesi için Rusya'ya baskı yapılmalıdır. Ve Çeçen halkı daha fazla acı çekmeden bu çirkin savaş bitirilmelidir!

Etiketler:
mehdi nüzhet çetinbaş çeçenistan seçimine ilişkin