BÜYÜK ORTADOĞU VE KAFKASYA
KAFKASYA'yı ve üzerine oynanan oyunları
dile getiren değişik bir yazı
olayın değişik bir boyutu
08-09-2004 - 5 kez okundu
Büyük İsrail projesinin, Ortadoğu sonrasındaki ana hedefi Kafkasya'yı ele geçirmektir. Geleceğin petrol ve doğal kaynaklar bölgesi olarak öne çıkmakta olan Hazar havzasının yeniden Ruslar'a bırakılması ya da Avrupa ile Asya'nın büyük ülkesi olan Çin'in kontrolü altına geçmesini önlemek için kesinlikle Kafkasya'nın Büyük Ortadoğu bölgesinin içine alınması gerekmektedir. Hazar İmparatorluğu döneminde Kafkasya bir büyük siyasal yapılanmanın merkezi olmuştu. Hazarlar'ın yıkılmasından sonra ne Müslümanlar ne de Ruslar Kafkasya merkezli yeni bir büyük siyasal yapılanmaya izin vermemişlerdir. Sovyetler Birliği döneminde Kafkasya'nın bağlama limanı Moskova olmuştu, şimdilerde İsrail merkezli bir büyük Ortadoğu yapılanmasında Kafkasya'nın bağlama limanının Kudüs olacağı görülmektedir. İstanbul merkezli yeni bir yapılanma olmazsa, Avrupa Birliği'nin Kafkas ülkelerini üye yapması gerçekleşmezse, İsrail Büyük Ortadoğu yapılanmasının sınırları içerisinde Kafkasya'yı da denetimi altına alacaktır. Sovyetler'in yıkılmasından sonra bağımsız kalan Güney Kafkasya Cumhuriyetleri'nde İsrail lobileri ekonomiyi ele geçirmiştir. Azerbaycan ve Gürcistan'da sağladıkları ekonomik üstünlüğü şimdilerde siyasal amaçlı olarak kullanma aşamasına gelmişlerdir. Bu doğrultuda Ermenilerle barışmak ve işbirliği yaparak Ermenistan'ı ABD, Rusya, İran ve Fransa etkisinden kurtarmak üzere ciddiİsrail politikalarının gündeme geldiği görülmektedir. Güney Kafkasya devletleri ile kurulacak olan yakınlaşmayla Kafkasya halkları, İsrail tarafından Ortadoğu'nun Arap ve Müslüman halklarını dengelemek açısından kullanılacaktır. Kafkasya ile yakınlaşmak ve Ortadoğu'nun sınırlarını Kafkasya'yı içine alacak kadar genişletmek İsrail için Arap ve Müslüman Ortadoğu çoğunluğuna karşı bir anlamda kurtarıcı olmaktadır. İsrail kendi çıkarları açısından Kafkasya ile Ortadoğu'yu dengelemenin hesaplarını yapmaktadır.
Kafkasya'nın geleceği Ortadoğu'ya doğru kayarken, Kuzey Kafkasya'nın konumu değişmektedir. Hâlen devam eden Çeçen Savaşı'nın sürmesinde İsrail lobilerinin desteği artık açığa çıkmıştır. Çeçen savaşı ile Rusları Kafkasya'nın kuzeyinde oyalayan İsrail lobileri Ruslar'ın yeniden Gürcistan üzerinden Güney Kafkasya'ya dönmelerini engellemektedirler. Bu durum Kafkasya Kuzey ve Güney olarak yeniden ikiye bölünmekte ve gelecekte Kafkasya'nın bölgesel bir bütünlüğe kavuşmasına izin verilmemektedir. Çeçenler'in bağımsızlık savaşına kalkışmasında çok etkin olan Groznili Yahudiler daha sonraları İsrail'e göç ederek Çeçenler'i yalnız bırakmış ve bir anlamda Ruslar'ın bu ülkede katliam yapmalarına giden yolun açılmasına neden olmuşlardır. Avrupa ve Amerika'da etkin olan Yahudi lobileri Çeçenler'i sürekli olarak Rusya ve Putin üzerinde bir denge unsuru olarak kullanmışlardır. Rusya ve Putin onların isteklerine uyduğu zaman Çeçenler'i görmezden gelmişler, Rusya ve Putin ile karşı karşı kaldıkları zaman Çeçenler'i Ruslar'a karşı kışkırtarak kullanmışlardır. Okumuş ve aydın insanlarını yitiren Çeçenler ise bu çıkmazda, yeni dünya düzeninin Büyük Ortadoğu devleti kurucularının oyunlarına kurban giderek Rus emperyalizmine karşı onların kullandığı bir silâh konumuna sürüklenmişlerdir. Putin'in ABD'nin Irak seferine karşı çıktığı aşamada Moskova tiyatrosunda Çeçen eyleminin yapılmasında ABD ve İsrail lobilerinin emrindeki dünya güçlerinin rolü açıkça belli olmaktadır.
Büyük Ortadoğu'nun İsrail merkezli olarak kurulmasının uzun süre alacağı görülmektedir. Bu plân açığa çıktığı için bölge ülkeleri kendilerini koruyabilme doğrultusunda direnecekler ve yeni işbirlikleri getireceklerdir. Bu nedenle, Kafkasya'nın geleceği de uzun süreli bir belirsizliğe mahkûm görünmektedir. Kuzey Kafkasya ise, Rus gücünün kuzeye hapsedilmesinde bir bariyer olarak kullanılmakta, cahil bıraktırılan Çeçen halkı bölgenin silâhlı gücü olarak Ruslarla savaşırken, güney Kafkasya'da İsrail ve ABD etkisinin yayılmasını kolaylaştırmaktadır. Batılı bilim adamları Kuzey Kafkasya'yı bir bariyer olarak tanımlarken, Çeçenleri de bu engelin askerleri olarak göstermektedirler. Yüz yılı aşkın bir süredir devam eden bu durumun günümüzde de süreceği anlaşılmaktadır. Hazar bölgesinin yeni bir çekişme alanı olarak öne geçmesiyle çatışmaların daha da süreceği ve diğer bölgelere de yayılacağı söylenebilir. Güney Kafkasya'nın ABD üzerinden İsrail'in konumuna geçmesini önlemek isteyecek Avrupalı ve Asyalı güçlerin gelecekte karşı hareketlere geçmesi, bütün Kafkasya'yı ateş çemberine dönüştürebilir. Bu nedenle Kafkasya'nın güneyi ve kuzeyi ile geleceğini iyi izleyebilmek için İsrail merkezli Büyük Ortadoğu plânının hangi aşamalara varabileceğinin önceden belirlenmesi gerekmektedir. Ortadoğu savaşı Kafkasya'ya da savaş getirmiştir. Kafkasya'nın barışa kavuşabilmesi için öncelikle Ortadoğu'da barış zorunludur.
yazının tamamı için:
www.2023.gen.tr/tamyazi/kasimanil.htm
Etiketler:
büyük ortadoğu ve kafkasya