NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
35305319 - Adige Nise 15.MP3
apsuva
12
9
35WERE~1.MP3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
ADİGE BAYRAĞI

Adigeler ve tüm Kuzey Kafkasyalılar, 19.yüzyıl başlarına kadar ulusal bir bayrakları ve bir devlet anlayışları olmadan yaşamlarını sürdürdüler. Ancak, eski zamanlardan beri bayrak niteliği taşımamakla birlikte her kabile ve aile çeşitli renk ve biçimlerde bezden yapılmış değişik flamalara yaşamlarında yer veriyorlardı. Özellikle düğünlerde ve at yarışlarında derece alan delikanlılara, genç kızlar ödül olarak kendi hazırladıkları bu flamaları armağan ediyorlardı. Büyük yarışmalarda ise, bu ödüllere ek olarak, derece alan gençlere, her kabile başkanı o kabileyi temsilen kendi sembolleri olan flamayı veriyordu.
17-10-2004 - 5 kez okundu

ÇERKES BAYRAĞI TAŞIMA SUÇU
Sürgün sonrası Anadolu'ya yerleşen pek çok Çerkes ailesinin kızları, o günlerin anısına dikilmiş flamaları yıllar boyu sandıklarında sakladı ve 1920'li yıllardan sonra, gizledikleri bu flamalar yüzünden "Çerkes Bayrağı taşımak, Çerkeslik yapmak" suçlamalarıyla çeşitli baskılar gördüler.

Adigelerin ilk bayraklarına ilişkin somut ve yazılı hiçbir belgeye rastlanamıyor. Bu konuda 19.yüzyıl başlarından beri Avrupalıların, genellikle, İngilizlerin ortaya koydukları bazı yazılı belgelerden bilgi ediniyoruz. Diplomat, tüccar, yazar, gezgin ve hatta ajan olarak Kafkasya'ya gönderilen kişilerin Çerkeslere ilişkin yazdıkları yapıtlarda, Adige bayrağı hakkında da bilgilere rastlıyoruz.

Bazı kitapların kapaklarında yer alan Adıge bayrağının önceleri 7 yıldızlı, daha sonraları da 9 yıldızlı olanlarına rastlanıyor. Bayrakların ortak özelliği ise renklerinin yeşil ve üzerlerine serpiştirilen yıldızların da sarı renkli olması. Ancak bu bayrakların hangi kabileyi ya da kabileleri temsil ettiği ve de hangi tarihte kullanıldığı belirtilmemiş.



1830'lu yıllardan sonradır ki, Adige bayrağının doğuşuna ilişkin detaylı bilgilere erişebiliyoruz. İngiliz politikacılarından, o dönemde küçük bir devlet memuru olan David Urquhart; İngiltere Hükümeti'nin de yardım ve desteğiyle 1834 yılının Haziran ayında Kafkasya'ya gelir. Amacı Çerkesleri tanımak, gerekirse ve olabildiği oranda Çerkeslerin Ruslara karşı sürdürdüğü özgürlük savaşımında onlara politik ve somut askeri yardımları sağlamada yardımcı olmaktır.

12 KABİLE 12 KİŞİLİK HÜKÜMET
Adigeler, Tsemez'de (Novorossisk) karaya çıkan, oradan da Anapa'ya giden Urquhart'ı büyük bir ilgi ve sevgi gösterisiyle karşılar. Anapa'da onuruna düzenlenen bir kurultayda -ki bu kurultay Aguy ovasında düzenlenmiştir- tüm Çerkeslere seslenerek, Ruslara karşı başarılı olmak için Çerkes birliğinin kurulmasını önerir. Urquhart bayrağın rengi, amblemi hakkında Çerkeslere bilgi aktardığını, sonradan yazdığı anılarında dile getirir. Bu arada o dönemde Adigelerin lideri durumunda olan Zaniko Sefer Bey'in de onayı ile 12 kabileyi temsilen 12 kişilik geçici bir hükümet kurulur.

ADİGE ULUSAL BAYRAĞININ KABULU
Urquhart'ın Kafkasya'dan ayrılmasından 3 yıl sonra 6 Mayıs 1837'de bu kez, yine İngiliz S.James Bell ve gözlemci Longworth'un hazır bulunduğu ünlü Adhanekum (Adakum, Atakum, Atakhum diye de geçer) kurultayda, ipekten yeşil renkli, siyah iki ok ve üzerinde 10 kabileyi temsil eden 10 adet sarı yıldızın yer aldığı Adige Bayrağı dalgalanmaktadır.

Havidko Mensur'un (Havdiko, Havudukue diye de geçer) liderliğinde ve bütün Adige kabilelerinin temsil edildiği, bin delegenin katıldığı bu Adige tarihinin büyük kurultayında bilinen ilk resmi bayrak kullanılmıştır. Bundan bir yıl sonra ise 1838 yılında, Batı Kafkasya'daki 12 kabile, 3 liderin başkanlığında birleşir ve yeşil yüzey üzerinde 3 siyah ok ve 12 yıldızlı tarihsel Adige bayrağını ulusal bayrak olarak kabul ederler. İşte bugün Adige Cumhuriyeti'nin Maykop'taki Parlamento binasında dalgalanan bayrak budur.

RENKLERİN,OKLARIN VE YILDIZLARIN ANLAMI

Adıge bayrağında yer alan renkler, yıldızlar ve oklara gelince: İpek kumaşın yeşil rengi Kafkasya'nın dağ ve ovalarını; siyah 3 ok dönemin en yetenekli ve ünlü üç ailesini (Zaniko, Aytekçiko, Boleteko aileleri), siyah renk ise düşmana ölümü, sarı yıldızlar da bütün yaşamları açık havada, kır ve dağlarda geçen ve gökyüzündeki yıldızlara bakarak uyuyan kahramanların yer aldığı 12 bölgeyi temsil ediyordu. Bu 12 bölge; Natukhay(Nathkoç), Şapsuğ, Abedzah, Ubıh, Bjedugh, Temirgoy, Abhaz, Hatukay, Mahoş, Besleney, Brakiy, Karaçay ve Kabardey'den oluşur.

Bu 12 bölgeden Abedzah, Mahoş ve Bjedughlar Ruslarla barış antlaşması imzalamış olduklarından, Kabardey ve Abhazya da Rus işgalinde bulunduğundan, birliğe ancak o bölgelerden, diğer Adige kabileleri arasına sığınanların temsilcileri ile birlik antlaşmasına katılmışlardır. Kabardey'in temsilcisi Besleniyko Aslan, Abhazya'nın ise Rustem Pe idiler. Her bölgenin genel kurulları sonucu seçilen delegeleri Zaniko Sefer'in yanında yer alıyor, bunlar arasından da askeri komutanlar, elçiler ve hakimler seçilerek işbaşına getiriliyorlardı. Zaniko Sefer hem genel başkan, hem de dışişleri ile diplomatik çalışmaları yürütüyordu.

Not

Nart Dergisi'nin 4. sayısından aktaran marje.net . Ara başlıklar ve vurgular bianet'e aittir.

Kaynakça
1) Kafkasya Dağlıları, Varşova, Rusça-Türkçe Dergi, A.C.

2) Havjoko, "Adıge Kahramanları", 1933Gn.

3) İ.Berkuk, Tarihte Kafkasya, İstanbul, 1958

4) Jabağı Baj, Çerkesya'da Sosyal Yaşayış, Ankara, 1969

5) Dr. Vasfi Güsar, Yeni Kafkas Dergisi, İstanbul, 1957-62

6) Osman Çelik, İngiliz Belgelerinde Türkiye ve Kafkasya, Ankara, 1992

7) İzzet Aydemir, Göç, Ankara, 1968

circassiancanada.com

Etiketler:
adige bayrağı

YORUMLAR
shawojuko Jantemir in bu yazı ile ilgili yapmış oldugu yoruma tamamen katılıyorum...

Şu anda aklıma gelmemekle birlikte yazarları Kuzey Kafkasya kökenli olan ve türkçeye çevrilmiş ve emanet aldığım bir kitap okumuştum. Kitap Çerkez kimligi altında Kuzey Kafkasya Halklarının Kültürlerine dair bilgileri belgeri ve Sözlü belgeler (Nart destanları ve Wored ler) ile birlikte sunuyordu.
(Konuyu dağıttıgını düşünebilirsiniz fakat bence önemli konular)
Ve çok iyi hatırlıyorum ki 19. yuzyıla kadar yazı dili olmayan Kuzey Kafkasya halklarının Aslinda unutulmuş bir Yazı Dili oldugunu (Destanlardaki okumak ve yazmak Fiili) ki sanırım buna Abhazya da okuyan arkadaşlarımın ilettigi Abhazya sınırları içinde ki henüz okunamamış olan yazıtlar da kısmen destekliyor.
Bu ornekten sonra Asıl konuya gelirsek yine aynı kitapta yine kendi kültürümüze ait yazılı ve sözlü belgelerle Adyghe bayragının başlangıcta farklılıklar göstermesine ragmen zamanla bu günkü Adyghe bayragına ulaştıgını Jantemir in yazıya doktugu ve benim de katıldıgım sitemler eşliginde ispatlıyordu.
(Kitap ya da soz etmiş oldugum belgeler elime gectigi taktirde sizlerle en kısa sürede paylaşacagım ve bundan mutluluk duyarım)

Tüm bu yazdıklarımdan sonra soruyorum...!

Eger kendi kültürümüzden mitlerimizden kısıtlı da olsa kendi yazınımızdan bilgi edine biliyor ve bunları destekleyecek belgeler sunabiliyorsak niye hala Adyghe adını telaffuz ederken bu ajanlıklara, ajanların kültürümüzü yontup istedikleri gibi biçimlendirmelerine dilimize ve yazınımıza sinsice girmesine izin veriyoruz...?
jantemir bir not eklemeyi sanırım heyecanımdan ve kızgınlığımdan unuttum .Gülay kardeşime bu çok önemli ayrıntıyı ( çarpık ve kötü zihniyete ister veya istemez birşekilde hizmet eden )tekrar göz önüne getirdiği için teşekkür ederim eleştirimde ona zerre kadar söylemim yoktur .
bir zamanlar bazı boylar ulusal davayı kendileri sahiplenmek adına kendilerini şişirir diğerlerini yerelerdi bu boyların gerek savaşlarında gerekse üzüntülerinde paylaşımcı olduk bir çok yalnışı ortak kararlarla kaldırdık bu hortlağın dirilmesinden korkuyorum çok zaman kaybedilmişti bu karşılıklı suçlamalarla.
sevgi ve saygılarımla
jantemir yazıyı okudum ve gene hayrete düştüm hemde öfkeyle, ya dostlar biz ne yapıyoruz biz barışı kendi tarihmizi kendimiz oluşturmaya çalışırken kimilerinin ingiliz ajanı kimilerinin ingiliz hristiyanlık misyoneri dediğimiz kimliğ belirsiz şahısların yazılarını ciddiyete alıp maalesef kötülüğe hizmet ediyoruz.
bayrağın açıklaması yapılırken orda inceden atılmış bir ikircilliğide sinsice yazıya emdirmişler ruslarla barış yapan boylar neden yapmış bunu anlatmamışlar dolayısı ile yazıyı okuyan herkes vay kalleşler ruslarla barışmış diyecek değilmi .
hayır maalesef öyle değil yıllarca tartışıldı o insanlar çaresiz bırakıldıkları için sınırlarında olan ruslardan korunmak için bu yolu seçtiler zira o sıralarda birlik sadece sözde kalıyordu kimse kimseyi şartsız desteklemiyordu iç taraflarda olanların tuzu nispeten daha kuruydu evet tarih ve mantık bunu gösteriyordu ancak bu kabullenilemedi denildiki ulus tektir ve bu tür şeyler her ne olursa olsun unutulup yeniden yapılanmalıyız .ama görüyorumki farkında olmadan sözde demokrat olup bu tuzaklar defalarca deşifre edildiği halde bunun içine düşen bazı oluşumlar ya bilerek yada bilmeyerek bunu sabote ediyorlar .
yıllardır herhangi bir oluşumun içinde olmamamın tek sebebi bu ikircil ve her grubun bazı şeyleri kendilerine göre yontması dır ancak bu sefer daha farklı birşey yaptım ulusal davaya benim gibi bakan bir arkadaş grubuyla oldum .kimliği meçhul kişilerin tarihimizi değerlendirip yargılamasına ve bu sinsi ayrımları emdirmesine hizmet eden bir anlayış değildi bunun adı .maalesef tarihimizi kendimiz belirtemediğimiz gibide yazamadık ama bunun için geç değil bugünde bir tarihtir deyip başlayabiliriz nart dayanışma öyle yapacak çünki
sevgi ve saygılarımla
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır