Rusya'nın başından itibaren seçimlerde taraf olması, Abhazya'nın içişlerine "tehdite varan cürette" karışması aslında pek şaşırtıcı ve akıl almaz bir durum olmasa gerek. Yüzyıllardır kan kusturduğu Kafkasya'yı, Sovyet döneminde de KGB cumhuriyetine çeviren Rusya'nın, farklı bir tutum içinde olmasını beklemek yanlış olurdu zaten. Kafkaslar da kendi iradesi dışındaki her gelişmeyi kanunsuzlukla, zorbalıkla bastıran Rusya'nın, "de facto" bağımsız olsa da Abhazya'da hangi role soyunacağını kestirmekte zor değildi.

Bölgede iktidarını pekiştirmek ve hakimiyetini daha da sağlamlaştırmak isteyen, ismi "federasyon" cismi "üniter" Rusya'nın, Kafkasya'nın diğer bölgelerinde olduğu gibi Abhazya'da da kendisine kayıtsız şartsız hizmet edecek kuklalar aracılığı ile planladığı rota zaten bellidir.

Bizim asıl üzerinde durmamız gereken nokta, Rusya'nın sergilediği "beklenen" tavırdan ziyade, Abhazya'nın ve Kafkasya'nın öz evlatlarının "kendi kaderlerini tayin" noktasında takındığı/takınması gereken tavırdır. Bu bağlamda seçimin mağlubu olan Raul Hacimba'nın, demokrasilerde seçimin ve halk iradesinin ne manaya geldiğini anlamaya ve kabul etmeye çalışmaktan ziyade, antidemokratik yollara tevessül etmesi, bir siyaset adamına yakışmayacak tarzda kabadayılığa soyunması, (Abhaz halkının oylarına sahip çıkması karşısında da son çare olarak) Moskova'da ki "ekselans" ağabeyinden yardım istemesi, bölgede onyıllardır süregelen "nomenklatura" klasiğinin Abhazya versiyonundan başka bir şey değil. FSB(KGB) emrindeki nomenklatura artıklarının, iktidar hırsı ile "halka rağmen" halkın geleceğine ihaneti pek olağandışı bir durum olarak karşılanmasa da, pervasızlığın dayandığı boyutları görmemiz açısından anlamlı ve önemlidir.

Gürcistan'a karşı giriştiği bağımsızlık mücadelesinden "birliğin zaferiyle" çıktıktan sonra dünya gündemine de giren "de facto" bağımsız Abhazya'nın, Kafkasya'nın diğer bölgelerinden farklı bir kaderi olmasa da, uluslararası arenada farklı bir "siyasal" durumu var. Detaylara girmeden belirtmek gerekirse, uluslararası kamuoyunun merceği altındaki Abhazya'nın, bağımsızlığını kazandığı 93 Eylül'ünden bugüne getirildiği nokta "siyasi erk" açısından gerçekten iç karartıcıdır. Seçimlerin hemen öncesinde ve sonrasında takındığı tavır da hakeza öyle. Ancak iktidarlar geçici, vatan kalıcıdır. Bu demokrasi sınavından başarıyla çıkamayan "Abhazya siyasi erk"inin hala durumu "telafi" şansı bulunmaktadır.

Bu konuda, biz diaspora kurumlarına da görev ve sorumluluk düşmektedir. Olası dış tehditlere karşı gerçekleştirilen kampanyaların bir benzerini Abhazya'da olası bir iç savaşa mahal verilmemesi için de başlatmalıyız. Sesimizi "birlik halinde" Abhazya'daki muhataplara ulaştırmalıyız. Dün "Kafkasya'daki gelişmelere ancak orada yaşayan halklar karar verebilir" diyenler, bugün halkın verdiği kararı desteklemelidirler. Halkın iradesine saygıdan hareketle, Sergey Bagapş'ın cumhurbaşkanlığı önündeki tüm hukuksuz girişim ve engellerin bir an önce sonlandırılması ve Abhaz halkının geleceğine yapılan "ihanetin" ivedilikle durdurulması için ortak bir girişim başlatmalıyız.

Birleşik Kafkasya Derneği olarak, demokrasinin ve demokratlığın gerektirdiği biçimde ve halkın iradesine sonsuz güven ve saygıdan hareketle, seçilmiş lider Sergey Bagapş'ı Abhazya'nın yeni cumhurbaşkanı olarak tanıyor, kendisini kutluyor, başkanlığının Abhazya ve bölge geleceği için hayırlı
olmasını temenni ediyoruz.


Nail Sönmez
Birleşik Kafkasya Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

(Yeni Cumhurbaşkanını ilk tanıyan BKD oldu .Bu yazıya bu açıdan da bakmanızı tavsiye ederim.Nehuşe Bahtiyar )

Etiketler:
abhazya için görev zamanı