Bir abimiz vardı kendisi çok şakacı birisiydi. Bir karşılaşmamızda hemen seslendi. Çerkez gel hele gel.Nereye gidiyorsun. Buyur abi hayırdır dedim. Seninkilerden yeter çektiğim. dedi. (Anlaşılan dertleşmek istiyordu) Sana bir şey anlatacağım dedi. Buyur dedim. Eskiden bizim köyde çobanlık yaparken Çerkezlerle beraber çok çobanlık yaptık, iyi arkadaşlıklarımız oldu. Bir keresinde sizinkiler bizim oğlan kıstırmışlar. Temiz bir dayak atmak istemişler. Amma ve lakin durduk yerde de kavga edilmez ki. Bir bahane bulup temiz bir dayak atmaları lazım. Çerkez'in birisi sorar. -Siz ölürseniz nereye gideceksiniz. -Cennete mi gideceksiniz, cehennememi. Diye soru yağmuruna tutarlar. Bizim ki bakar iş şaka maka değil gayet ciddi, ama ne yapsın -cennete gideceğiz diyecek olsa, Vah demek demek siz cennete gideceksiniz de biz cehennememi gideceğiz. diyeceklerini duyar gibi oluyor. -Cehenneme gideceğiz, dese yalan söylüyorsun diyecekler onu da biliyor. Zavallı diyecek bir şey bulamıyor amma bir cevap vermesi gerektiğini düşünüyor. -Hani Cennetle cehennem arasında bir yer var ya işte oraya gideceğiz diyor. Vallaha sizinkilerin eline bahane geçti değilmi. -Sen nasıl olurda Şeyh Şamilin otlağına göz dikersin Şeyh Şamilin atı nerde otlayacak. derler...