1 kez okundu
gidilebilen tüm uzaklıklara......
döndüğümde bir başka kendimi bulma umuduyla
çıkılan yolculuklardayım
ama kim hangi uzaklığa gidebilirki
bu umutla
üç yüz yedi yıl uyuyanlar
ruhlarını o sonsuz,aşksız,nefessiz bırakan uykularından uyandıklarında
hiç ayrılmadıkları ama yabancı oldukları o şehirde
ceplerindeki geçersiz akçelere ne anlattıysa
içindeki putları devirene ;elindeki balta
ne anlattıysa
magarada gizlenene bir örümcek ağı ne anlattıysa
kör kuyuların sürgününe bir rüya ne anlattıysa
o rüyadaki;gece kadar siyah saçlı kızın
saçlarındaki kıvrım,o burukluğu anlayana ne anlattıysa
minik bir eli avuçlayan
aslında kocaman bir yüreğe dokunduğunda ne anlattıysa
ilk kez dinlenipte sevilen bir şarkı,
dinleyene ne anlattıysa
bir kokuyu duyumsayana,o kokudaki geçmiş
ne anlattıysa
terkedilmenin ne olduğunu bilmeyene,hiç terketmeyen ne anlattıysa
gönül derdinden anlamayan bir tabibe,çaresiz hasta
ne anlattıysa
isanın çarmıha gerilişindeki
eloi eloi lama sabaktani(tanrım neden beni bıraktın)
serzenişi kocaman yalnızlığa ne anlattıysa
bir cigara dumanına saklanan o yalnızlık
içi yanan bir deruna ne anlattıysa
ışıkları sönmüş bir pencere aralığı
bir düğme dokunuşuna ne anlattıysa
yıldızları koybolmuş kalabalık kentin sırlı kızı
parlak yıldızını bulduğunu sanıp ona ne anlattıysa
kırılan mavi vazonun itirafındaki titreyiş
ve ellerin buz kesmesi vazonun sahibine ne anlattıysa
sanırım gittiğim uzaklıklarda onu arıyorum
döndüğümde bir başka kendimi bulma umuduyla....