1 kez okundu
Çay
İçmek...
Bir yudumda tüm acıları,
Bir yudumda tüm zevkleri,
Bir yudumda tüm erdemli duyguları,
Bir yudumda tüm düşmüş duyguları,
Bir yudumda hayatı,
Bir yudumda görür gibi bir anlık hayatı...
Derken bir hayal kurmak gelir içimden içmek namına...
Ne oldu da aklıma düştü bu sere serpe uzanmış topraga bakmak,
Ne oldu da etrafıma baktım ve nefes alışıma derinlik geldi,
Nefesi bir anlık hayat gibi yaşarım...
O demde, kalpten gelen şevkle çay içmek gelir artık içimden.
Bir öncesi var onun da elbet...
Artık ne varsa bu andadır.
Kafkas dağlarını özleyişim gibidir çay,
Yüz yıl öncesini düşleyişim gibidir bazen,
Benden olanı bilişim gibidir onu yudumlayışımı hissetmem,
Her aklıma gelişi yeniden kendime gelişim gibidir...
Dön de geriye bak...
Ne bıraktı sana varsaydıkların?
Ne bıraktı sana varsaymadıkların?
Dur, hemen kapatma gözünü...
Bir de ileri bak,
Ne varsaydın da varsaymadığını sandın?
Sen şu ansın evet, şimdi kapat gözlerini...
Kapat ki alemi gör kendinde, kendini gör hiçlikte...
Kendimi hissedişimdir çayı hissedişim o an...
Kendimi bilişimdir, çayı ruhuma katışım, bir hazza durak bilerek hayalimi,
Sanki o an ruhum topraktan gelir, öğrendiğim bir yudumun şevkinde,
Elimde olanı bilişimdir hepsi...
---
Kaynamış suyun demleyişini beklerken çayın bilmişliğime bakan latif tavrını,
An be an gelir dokunur kalbime geri ve ileri bakışlar,
An olur anımı hissederim,
An olur çayı hissederim bilmişliğimde...
Kafkas dağlarını özlemişim derim bazen,
Onu nasıl içecegimi bilirim elbet...
Özgürlüğü verişiyledir şevkimin kamçısı,
Aşkım gelir aklıma, çayın dağlarda özgür bakışlarına nispetle,
Çayın tütmesine nispet her anım özgürlügü koklar,
Özlediklerim ve bildiklerim kendini anlatır,
Özgür bilirim kendimi, Nartların destanlarında,
Hırçın bilirim kendimi, yamaçların sarplarında,
Sakin bilirim kendimi, bilmeyişlerimde...
---
Alırım elime bardağı bir yudum adına,
Çay kendini anlatır,
Kaynamıştır sanki aşkın dilinde,
Demlenmiştir sanki sabrın ve ihlasın eşiğinde,
Sukunet gibidir kaynaması onun,
Çağlarken dindirir kokusu ve sabrı iştiyakı,
Bardakta bir yudum adına odur duran,
Hayatımı düşünürüm o an,
Her anım için bir andır bu hayat...
O an,
Hayatımda bir an,
Bir nefes,
Bir an,
Bir koku,
Bir an,
Bir yudum,
Bir an,
Bir nefes gibi yudumlarım çayı o an.
Hazlardan bir haz,
Bilmişliğimde tattığım latif bir haz,
Özgürlüğümü bilişim gibi,
Kafkasları özleyişim gibi,
Sükuneti bekleyişim gibi,
Hakikati isteyişim gibi,
O an...
İçerim bir yudum çayı,
Veririm nefesimi sonra,
Dalarım bir hülyaya,
Kendime bakarım hülyamda,
Aleme bakarım bilmişliğimde...
Geçecek anları bekler o an,
Geçsin gitsin ne geçecekse...
Ben an ve ötesinde bilirim hayatı,
Çay ve ötesinde bilirim hazzı,
Hissedişimdir hayatı bir nebze, bir lahzada...