1 kez okundu
ÇERKESKA
Gri bir çerkeska giyerdi babam,
Parlayan fişekliklerini anımsarım,
Anamın eseriydi o çerkeska –
Dikebiliyordu, içinden gelirse.
Ata bindiğinde babam – kılığıyla
Her fişeklikte bir atımlık barut,
Nice uzun yollar kat etse de,
Oturduğu eyer her dem ilk hevesiydi.
Toplantıya mı, çifte mi her nereye gitse
Çerkeskası tam bedenine otursun isterdi.
Düğünde buluştuğunda gençler
Çerkeskasız kimse oyuna çıkmazdı.
İster kağnı çatalında oturan emekçi,
İster general say sen onu,
Giymemişse kadın elinden çerkeskasını,
Utanmadan topluma katılmazdı.
Bedeni süsler, görkem katardı insana o kıyafet
Çerkeskasıyla tanınırdı kimdir o millet.
Öldürülmüş getirilirken bile ceset –
Yüzünü örterdi çerkeskasından etek.
Kim bilir kaç yüzyıl geçmiştir
Kadınlar arasında çerkeska sanattır.
Bugün bile sanırım ondandır
Neredeyse tüm halklar çerkeska giyer.