1 kez okundu
FİRARİ MAHKUM
bir tırpandan damlayan ter sıcaklığında ısıt içimi
bilmezsin
soğuk güneslerde üşüyorum nicedir
sensiz ışık bile kör
gündüzlerde gecedir
isyan sarkılarının işgalinde kulaklarım
yargısız infazlara kurban
kalemi kırılmış bir sevda mahkumuyum
hasrete müebbet yemişim
tek kişilik hücremde
hayalinle hasbihal edip
kazma kürek istiyorum tünel kazmaya
aklım firar etmeden ben firar etmeliyim
ne kazma var ne kürek
öyle caresizimki ağlar anlayan yürek
nasırlı on parmak ve yorgun iki bilek
ya teslim olmalıyım yaşarken ölerek
ya da savasmalıyım
Allah büyük diyerek
sıvadım kollarımı
parcaladım parmakları
ve kırdım tırnakları
ama yıktım
yıktım tüm duvarları
ve cıktım birgün
beni kapattıkları hücreden
son gücümü ayaklarıma verdim
yürüyün lan gün bugün dedim
onca zaman sonra
ölmedim sana geldim
uzatıyorum elimi
tutarsan
feda olsun her cekilen
tutmazsan
bu sefer de sen kacarsan
ne diyeyim Cano
canın sağ olsun...