1 kez okundu
BİR ATLI
Bİr ATLI
Tanıktır bu olaya,
Yeryüzünde olup biten
Her seye tanık olan
Ama hiç birini anımsamayan
Günes,ay,yıldızlar
Bir de Karadenizde KAFKASLAR
1864 yılının mehtaplı birgecesiydi
Bir atlı tırmanıyordu KAFKASLARIN yamacına
Basında kalpak sırtında yamcı
Bir düzlükte indi atından
Yamcısını serip sırt üztü yattı
Toprak kokusu, su sesi
Yaprak hışırtısı arasında
Düşüncelere daldı
Yüreğinde yenilginin acısı
YÜzlerce yıl süren savas bitmiş
Göç baslamıştı şimdi
Yurdunda son gecesiydi
Eline mızıkasını aldı
Çalıp oynadı saatlerce
Kan, ter içinde kaldı
Döndükçe parlıyordu ay ışığında
Belindeki ÇERKEZ kaması
At oynatma havası çaldı sonra
Atını oynattı
Ağıtlar çalıp söyledi
Göz Yasları içinde
Uyuya kaldı yorgunluktan
Toparlandı safakla birlikte
Bir yaprak koparıp çiğnedi
Bir toprak parçası alıp eritti ağzında
Bir avuç su içti üstüne
Son kahvaltısıydı bu
Boynu bükük atının üstünde boynu bükük
Yavas yavas indi
KAFKASLARIN yamacından
Güneş altında parıldayan Karadenize
TUAPSE bir mahser yeriydi
Bir yurt boşalıyodu!!!
Gemilere bindiriliyordu halk
Kadın, erkek,çoluk,çocuk
Yüzlerinde acı ve şaşkınlık
Binmeden önce
Osmanlı'ya giden gemiye
Atının kulağına eğilip dedi ki:
Bundan sonra yaylalarda
Bir yılkı gibi özgürce yasa
Sonra
Gözlerinden öpüp basını oksadı
Sağrısına dostça vurup uzaklastı
At kımıldamadı yerinden
Gemiye dönüp sahibine bakmaya basladı
Sahibide ona bakıyordu
İkisininde gözlerinden yaslar akıyordu
Gözden kaybolunca gemi.
Yaklastı ata çarın bir askeri
Yelesinden tutup bir seyler söyledi
At anlamadı
Ama aksileşmedi
Yürüdü gitti askerin ardından
DAğlara sonkez bakan
Dalgın yolcunun
Omuzuna dokundu kaptan
birseyler söyledi
Ama bir sey anlamdı adam
Ama aksilenmedi
Yürüdü gitti Kaptanın ardından
KAFKASYA gerçeği adlı dergiden alınmıştır..