Seyyâh olup diyâr diyâr gezerken,
Bizim illere varmaya az kaldı.
Nehirleri coşkun selde ararken,
Küçük dereler görmeye az kaldı.

Çerkez yaylasında görünür duman,
Kar alamadım Hınzır dağlarından,
Bir yudum içince buz gibi sudan,
Dertleri çürütmeye az kaldı,

Merdan merdan yiğitleri çıkıyor,
Beşli mâvzer silahları sıkıyor,
Düğünlerde halayları tutuyor,
El veripte oynamaya az kaldı.

Hasât vakti ekinleri biçilmiş;
Mahsûlleri öbek öbek dizilmiş,
Toprak damlar bu senede yıkılmış;
Kazma kürek çalışmaya az kaldı,

Dadaloğlu meskeni olmuş bu yer,
Battalgaziye nara attıran diller,
HACISÂİTTE celbe gider gönüller,
Himmetinden erimeye az kaldı.

Akan derya gibi burada çağlarım,
Bir damladan bin hakikât ararım,
Göçsem dünyadan bağrında mezarım,
Senin koynunda ölmeye az kaldı.........

Yorum yapmak için giriş yapın...