1 kez okundu
SEVGİ SANILAN ŞEY
Çerçevesi eski bir pencerinin boşluğundan sızıyordu odaya soğuk.
Oturmuştu adam karşısında tekli koltuk olan ikili koltuğun üzerine...
Çift sehpası vardı odanın birde eski televizyonu
Bir yığın anlamsız kağıt ve okunmuş gazete parçaları örtüyordu camı olmayan sehpanın boşluğunu
Kırılmıştı sehpanın camı bilinmeyen bir tarihte
Benzeşiyordu adamın tarihi sehpanın kaderiyle
Gülüşlerinin altında kalmıştı hasretleri, özlemleri,hüzünleri
Saklıyordu yaşamdan yaşadıklarını...
Yaşanmayan yıllardı; sakladığı tüm anıları
Bi ara gözleri, karşısında yanmadan duran üç gözlü sehapaya takıldı
Düşündü için için, dertlendi derin derin ve
sorguladı geride kalan hayatını
Üşüyordu ama yakmıyordu sobasını
Çalan müziğin efkarı yakıyordu yüreğini
Yandıkça yüreği bedeni daha da çok üşüyordu sanki
Yine kültablasına yetiştiremeden sehpanın ucuna düşürdü cigarasının dışkısını
Dumandan sanıyordu, damla damla süzülen yaşları
Aslını biliyordu ama gülüşünde saklıyordu sevdiklerinin hançerlerini
Ve hayata haykırmak istediği son cümle döküldü agzından...:
Sevgi sanılan şey yalnızlıgın dışkısıydı.