KEMAL YAZVUZ'DAN 'BİZ ÇERKEZLER' YORUMU
Kemal Yavuz
Biz,....ler
Bir süre önce, bana bir kitapçık gönderildi. Adı 'Biz Çerkezler'. Hazırlayan ve yayımlayan 'Kafkas Dernekleri Federasyonu'. İtina ile hazırlanmış bir kitapçık. Faydalı bilgiler içeriyor. Misal olarak; biz Çerkezleri, Kuzey Kafkasya'da, kendine özel bir topluluk olarak biliyorduk. Ki, 'Büyük Larousse' (S. 2469)'dan 'Kamusi Türki' (S.205)'ye kadar bütün bilgilendirme kitapları da öyle söylüyor. Kitapçıkta ise Çerkezlerin belli bir topluma değil, daha çok, Kuzey Batı Kafkasya'da yaşayan ve Osmanlı'ya göçler ve sürgünlerle gelmiş tüm Kafkas toplumlarını temsil ettiğini söylüyor. Herhalde doğrusu budur.
Kitapçığın, ilk bakışta dikkat çeken bir özelliği var. Kabında, Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun ambleminin yanına Avrupa Birliği'nin de amblemi konmuş. 'Bu, burada ne arıyor?' derken, birinci sayfayı açınca '..ne aradığını' anlıyorsunuz. 'Bu kitabın basımı Avrupa Birliği tarafından finanse edilmiştir' deniyor. Bu ifadenin yaratacağı tepki dikkate alınarak da, hemen altına, 'Bu yayının içeriğinden yalnızca Kafkas Dernekleri Federasyonu sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır' açıklaması konmuş. Avrupa Birliği'nin, Türkiye'deki Çerkezlerin 'BİZ...' demesinden ne menfaat umduklarının takdiri size ait...
15-06-2005 - 5 kez okundu
Kemal Yavuz
Biz,....ler
Bir süre önce, bana bir kitapçık gönderildi. Adı 'Biz Çerkezler'. Hazırlayan ve yayımlayan 'Kafkas Dernekleri Federasyonu'. İtina ile hazırlanmış bir kitapçık. Faydalı bilgiler içeriyor. Misal olarak; biz Çerkezleri, Kuzey Kafkasya'da, kendine özel bir topluluk olarak biliyorduk. Ki, 'Büyük Larousse' (S. 2469)'dan 'Kamusi Türki' (S.205)'ye kadar bütün bilgilendirme kitapları da öyle söylüyor. Kitapçıkta ise Çerkezlerin belli bir topluma değil, daha çok, Kuzey Batı Kafkasya'da yaşayan ve Osmanlı'ya göçler ve sürgünlerle gelmiş tüm Kafkas toplumlarını temsil ettiğini söylüyor. Herhalde doğrusu budur.
Kitapçığın, ilk bakışta dikkat çeken bir özelliği var. Kabında, Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun ambleminin yanına Avrupa Birliği'nin de amblemi konmuş. 'Bu, burada ne arıyor?' derken, birinci sayfayı açınca '..ne aradığını' anlıyorsunuz. 'Bu kitabın basımı Avrupa Birliği tarafından finanse edilmiştir' deniyor. Bu ifadenin yaratacağı tepki dikkate alınarak da, hemen altına, 'Bu yayının içeriğinden yalnızca Kafkas Dernekleri Federasyonu sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır' açıklaması konmuş. Avrupa Birliği'nin, Türkiye'deki Çerkezlerin 'BİZ...' demesinden ne menfaat umduklarının takdiri size ait...
Bu kitapçık bize, senelerce önce okuduğumuz ve yıllardan beri hafızamızdan silmeye çalıştığımız bir gazete haberini ıstırapla hatırlattı. Haber, Rize'de 'Laz Kültürünü Yaşatma ve Geliştirme Derneği' başkanının beyanatı idi. 'BİZ Lazlar, SİZ Türkler'den ikibin yıl önce buradaydık' diyordu. Anlayana, 'kurşun sıkmaktan' beter.
Bu kafa, bu yol, kafa değil, yol değil. Zira, bu gidiş, hiç kimseye, hiçbir topluluğa hayır getirmez. Sadece toplumsal dayanışmayı ve toplumsal bütünlüğümüzü bozmak ve dağıtmakla kalmaz, toplumsal bütünlükten kopan her bir parçanın, bu oyunu düzenleyenlere birer 'lokma' olması sonucunu da yaratır. Toplum, bir kere BEN-SEN kavgasına sürüklenirse bu durumdan, sonuçta HERKES zararlı çıkar.
Tarih, kendisini okumayanları, kendisinden ders çıkarmayanları mutlaka cezalandırır. O, göstermiştir ki; toplumlar ne zaman 'Yönetim Zafiyeti'ne düşmüşlerse, derhal 'dışarıdan müdahaleler' hızlanır ve toplumun ana unsurları birbirine 'yan baktırılmaya' başlatılır. 'Biz...' kelimesi ile başlayan konuşmalar, başlıklar ön plana çıkar. Bunun, bizim tarihimizdeki en yakın misali, 1918'le 1923 arasıdır. Bu dönemde herkes kendi derdine düşmüş, parçalanan Osmanlı İmparatorluğu'ndan bir parça koparmaya çalışmıştır. Bahsettiğim kitapçıkta, İstiklal Savaşımıza hizmet etmiş Çerkezler'den uzun uzun bahsedilmiştir. Hepsi doğrudur ve belki eksik bile anlatılmıştır. Ama aynı Çerkezlerin, aynı dönemde, İstanbul'da 'Şarkı Karib (Yakın Doğu) Çerkezleri Temini Hukuk Cemiyeti' ve 'Garbi (Batı) Anadolu Çerkezi Mümessilikleri' kurarak (Prof. Bülent Tanör. Kurtuluş) işgalcilerden bağımsız bir Çerkez cumhuriyeti için Anadolu'dan toprak talep ettiklerini de hatırlatmakta yarar vardır.
Unutmayalım, bizim 'Milliyetçiliğimiz', yani 'Atatürk Milliyetçiliği', Sn. Atilla İlhan büyüğümüzün de her zaman belirtitği gibi, bir 'Irk Milliyetçiliği' değil, bir 'Yurt Milliyetçiliği'dir. Aman yanılmayalım, saçma sapan emeller peşine düşerek, kurda kuşa yem olmayalım.
TEŞEKKÜR: Rahatsızlığım süresince, ilgilerini gördüğüm, dualarını hissettiğim okurlarıma ve dostlarıma minnet ve şükranlarımı sunarım.
kemal.yavuz@aksam.com.tr
kemal.yavuz@superonline.com
Etiketler:
kemal yazvuz çerkezler yorumu