NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
4SIMD.MP3
4WORED1.MP3
12
13
9

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
CERKESLİK-MUTLULUK-DIŞARIDAN YAZILANLAR

Bir olayin baslangicindaki belirtilerle, sonucunda ki veriler arasinda uyum gorulebiliyorsa; sureci anlayabilmek kolay oluyor... Son donemde camia icinden veya dışından toplumumuz için yazilanlari-ÇİZİLENLERİ okuduğumda, dinlediğimde ve gorduklerimden anladigim sey:
16-06-2005 - kez okundu

Insanlarimiz kendilerini icten ice kemiren MUTSUZLUKLARINDAN kurtulmak icin; "pratiksizligi yaratan teorik siglasmada ki israrlari neticesinde rutine alismalari, tarihsel yanilgilarindan kolayca donemeyislerinden kaynakli yalnizlasmalari , baskalarına bunu yaymalari, haksizca-ciddiyetsizce-bilimsizce yuklenmeleri ve digerlerini olumsuzlayarak kendini olumlamalari" gibi bilindik yontemler gelistirmekteler...

Mevcud dengeler devam ettigi surece, son kullanim tarihimizin 30 yilla sinirli olmasi durumu Cerkesligin de samimi olan herkesin farkina varabildigi bir gerceklik. Bu gerceklik artik tum insanligi baglayacak boyutdadir. Gerisi, kendi kendiyle caresizce mesguliyetten oteye gitmiyor. Tahminimce 30 yil sonra, Cerkesce konusan ve Cerkeslikden bahseden insanlarin, madalya almis Istiklal Savasi Gazileri gibi numune olarak televizyonlarda gosterilecegini simdiden bilmek icin kahin olmaya gerek kalmadi. Bunun farkinda olanlarimiz, alternatif ve bagimsiz cozumler uretmek yerine, telasla ilk is olarak birbirine yuklenerek MUTSUZLUKLARI yaymakta. Sablonlu, klonlanmıs ust perdeden -sadece araklanmis- kisir soylemler aliskanlik ve cok bilindik oluverdi.

Bir toplumda okur-yazar orani deyince, sadece -kendini, kendi yazdiklarini okuyan- tanimi bize ne saglar ki? Bu nedenle bizi de dogrudan ilgilendirdigini dusundugum asagidaki yaziyi, MUTLU kalabilmek adina, artik gelismelere -farkli bakislari da okuyarak- farkli bakmak isteyen herkesle paylasmak istedim:

MUTLULUK
Mutsuz olmamiz, kahir cekmemiz icin ne cok sebebimiz var! Olup bitenin, aci verici durumu karsisinda mutsuz olmak daha insana yakisan bir sey degil midir?
Degildir! Mutlu olmak, insan olma sorumlulugu tasiyan herkesin bir sorumlulugudur.
Prof. Dr. Ahmet İnam
(ODTU Felsefe Bolumu Baskani)

Son zamanlarda sik sik kendime soyledigim bir soz: "Mutsuzluk ahlâksizliktir." ahlâk yasaminin hedefi mutluluktur; mutluluk ahlâkina gore yasamaliyiz anlaminda soylemiyorum bu sozu. "Mutluluk", "mutsuzluk" kavramlarindan, cagimiz insaninin cogunlukla anladigini anlamiyorum. Bu kavramlarin farkli yorumlarina gerek duydugumuzu dusunuyorum.
Akilli mutsuz, salak mutlu mu olur ?
Alisilagelmis bakisla, dusunen, arastiran, sorusturan, elestiren insanin mutsuz olmasi gerektigine inanilir. Dunyadaki gidise "akli eren" insan, oradaki akildisi akisi, haksizligi, somuruyu, aciyi, iletisimsizligi, kisacasi dunyadaki cehennemi gorur ve mutsuz olur. Aydin mutsuzdur; gordugu karsisinda; gordugunu duzeltmeye cabalamasindaki yetersizligi karsisinda. Dusununce mutsuz olur insan; bir anlamda nasil dustugunu gormustur, kendinin ve insanligin. Dusunuyorum: O halde mutsuzum der. Mutsuzluk dunyayi degistirmenin bir gerekcesi olur; yalniz gerekcesi degil, itici gucu, enerjisi. Mutsuzlar, dunyaya isyan edip, dunyayi degistirmeye, donusturmeye cabalayacaklardir. Mutsuzluk, uyumamanin, uyanikligin, isyanin, elestirinin bir itici gucudur. Mutsuz, bilinclidir, bilgilidir, asidir.
Oysa, mutlu, tam bir salaktir. Dusunme gucunden yoksun, bilgisiz oldugu icin mutludur. Aydin mutlu olamaz; o denli cok kaygisi; icinden bir turlu cikamadigi kendisine, duzene, duzenin degistirilmesine ait sikintilari vardir ki, mutlu olmasi olanaksizdir. Bos kafali, yasamayi yuzeyden alan, sorumsuz, bencil insanlar mutluyum diye dolasirlar. Ne kadar kapsamli, ne kadar derin dusunurseniz o kadar mutsuz olursunuz.
İste yukarida mutluluk ve mutsuzlukla ilgili saptamalara karsi cikiyorum. "Akilli mutsuz, salak mutlu" savinin yasama beceriksizliklerinin bir avuntusu olabilecegini dusunuyorum. Mutsuzluk goruntusunun, saplantisinin ya da avuntusunun "gercekle" yuzlesmekten bir kacis oldugunu dusunuyorum.
Mutluluk bilinc ve yurek isidir.
Dunyada bir zulum, haksizlik, somuru duzeni oldugu bana acik geliyor. Mutsuz olmamiz, kahir cekmemiz icin ne cok sebebimiz var! Olup bitenin, aci verici durumu karsisinda mutsuz olmak daha insana yakisan bir sey degil midir? Degildir! Mutlu olmak, insan olma sorumlulugu tasiyan herkesin bir sorumlulugudur. Burada, "sise yariya kadar dolu" demis mi oluyoruz, "yariya kadar bos olan sise"ye? Mutlu olma bir cesit aldanma sonucu mu elde edilecektir? Avunma, aldanma, gormezlikten gelme, sorunlardan kacma yoluyla "mutluluk oyunu" oynamaktan soz etmiyorum.
Aldanma sonucu "mutluluk" sozde mutluluktur. Mutluluk bir bilgi isidir: fark etme, ayirt etme, yargilama; dusunebilme isidir! Durustlukle basarilir. İnsanin ardinda oldugunu soyledigi mutlulugun, sorunlardan, acilardan, kaygilardan azade bir ruh haliyle yasanmasi gerekmez. Gercekle yuz yuze, onun sorunlariyla icice oldugunuz halde mutlu olabilirsiniz.
Once su soru: Neden ardindayiz mutlulugun?
Gercekci oldugumuz, gercegi anlamaya, yorumlamaya, sorunlariyla bas etmeye cabalamak icin. Arastirmak icin. Mutsuzdan arastirmaci olmaz. Mutsuzdan devrimci olmaz. Mutsuzdan baskaldiri, umut, dus bekleyemezsiniz!
Karsi cikislari duyuyorum: Mutsuz bilenmistir, odun vermez, kavgaya, savasa, mucadeleye, zulum gormeye hazirdir. Kelle koltugunda yurur mutsuz. Mutlu, yitirmek istemedigi mutlulugu icin korkaktir, odunler verir; dunyadan hosnuttur, merak etmez, ogrenmez, kendini asmak istemez.
İste tam da bu noktada karsi cikislara karsi cikiyorum! Boyle salak, boyle eblek, boyle sorumsuzdan mutlu insan cikmaz! Mutluluk bir bilinc isidir, yalniz bilincli olmakla kazanilmaz mutluluk, yurek isidir ayni zamanda. Mutluluk, uyusukluk, tembellik, atâlet degildir. Hamarat ruhlarin isidir. Aci ceken, aci cekmis, duyarli insanlarin. Mutluluk bir haz hali degildir. Aci yoklugu hic degil!
Mutsuzluk yasama beceriksizligidir
Mutluluk ic ve dis ozgurluge kavusabilmede bir donum noktasidir. İc dunyamizin, dusunce ve duygu dunyamizin bagimsizligi, insanlarla kurdugumuz ikili iliskilerin, toplumsal iliskilerin ozgurlesebilmesinde katkisi olan bir guctur. Kendimizi ve dunyayi degistirebilme gucu. Telos'umuza, hedefimize, amaclarimiza, duslerimize, utopyamiza bizi ulastirabilme gucu. Bu gucu anlayamamak, bu guce bigâne kalmak elbette sorumsuzluktur. Guzel, hakca bir dunya icin calismamak demektir. Elbette ahlâksizliktir.
Mutsuzluk kendimizle yuzlesebilme cesareti icin gereklidir. Gercekle, disimizdaki ve icimizdeki gercekle, tarihle, kulturle karsilasabilmek icin. Yilginligi, tembelligi, kolayciligi yenebilmek icin. Mutlu insan, ic dunyasinda gezebilen, icinde kolayca dolasabilen; kendini tanimaktan urkmeyen ozerk bir insandir. Mutlu, gercekligin karsisina cikardigi sorunlarla karsilasabilme gucu tasir.
Mutlu, kendini, gercekligi yasamaya hazirdir: Elbette oteki insanlarla birlikte. Mutlu, birlikte yasamaya, paylasmaya acar kendini. Mutluluk, yasamaya hazir olmadir: Gecmisi ustlenip, elestirip, eleyip, yorumlayip, gelecege dogru yuruyebilme durumudur. Tek basina mutlu olunmaz; birlikte olunur. Paylasmayla olunur. Ortalik gulluk, gulistanlik oldugu icin degil; savasta, kavgada, kuskuda, zulum gormede de mutlu olunur.
Mutlu, duygularini, aklini, bedenini bir butun halinde yasar. Duygu ve akliyla iletisime gecer; onlari tanir. Bedeninden gelen enerjiye haberlere, uyarilara aciktir.
Mutlu, dinlemeye, anlamaya, soylesmeye hazirdir: Kendiyle ve oteki insanlarla. Taktik uygulayan; insanlari siniflandirip, damgalayan, denetleyip, elinin altindan birakmayan, mutlu olamaz. Mutluluk umut; mutluluk, icimdeki "daha var" diyen sestir.
Mutlu, kendini "asmak", ogrenmek, uretmek ister. Mutluluk, olanaklarini gerceklestirmeye calismada yatar. Mutsuz, olanaklarini kesfetse de, gerceklestiremeyendir. Mutsuzluk, insanin yasama beceriksizligidir. Kendini gerceklestiremeyen, dus kuramayan, goruslerini acik acik dile getiremeyenden mutlu olmaz.
Mutlu insan dunyayi degistirecek insandir. Mutluluk, edilgenlik demek degildir. Tembellik hic degil. Mutlulugun, dunyanin sonu oldugunu soyleyen masallarla kulturumuze gectigini goruyoruz. Mutluluk, oykulerin, romanlarin, filmlerin sonunda yer alabiliyor. Sonlara tikilmis bir yasam bicimi degildir oysa; somut yasam alaninda ortaya cikiyor. Mutlu insan dunyayi degistirecek insandir:Yasamaya, kavgaya, dusunmeye, uretmeye hazir bir insandir.
Mutluluk bir haz hali degildir. Bir karakterdir. Mutlu insan bu ahlâki karakteriyle, basina gelmis ve gelecek olanlari yasar. Mutlu insan, zulum cekmis, iskence gormus biri de olabilir. Mutlu insan yerinde duramaz, etkindir; sorumludur: Mutlu insanlardan soz ediyorum. Dunyaya bir bakis bicimi, bir yasam bicimi oluveren mutluluk, agir bir sorumluluk tasir. Cunku, mutluluk "hazir olma" durumudur; mutlu insan, gerceklestirecegi tasarilarinin altinda ezilmez.
Gelip gecici bir hâl degil de bir karakter oluveren mutluluk, bize yasam boyu destek oluverecek bir guctur.
Yanilir miyiz mutluluk konusunda? Zaman zaman. Neyin mutluluk, neyin mutsuzluk oldugunu anlamak, hangilerinin mutluluk karakterine (ahlâk karakteridir!) uygun oldugunu onceden soyleyebilmenin zorluklari var. Bize mutluluk gibi gorunen, oteki insanlarin mutsuzlugu olabilir. Oysa, dunyadaki sorunlari ele almanin, tavir koymanin, gerceklige yonelmenin, kimi eylemlerin cekirdegini tasiyan bizim karakterimizdir. Karakterimiz mutluluk karakteri ise gelip gecici mutsuzluklarimizi gormezden geliriz, onlari simyaci gibi mutluluga donusturmeye calisiriz.
Siz kendinizi "mutlu", "karakterli" biri olarak goruyorsaniz; kendinizle barisik, gelecege iliskin tasarimlar tasiyan bu karakterinizle dunyanin zorluklariyla bas etmeyi biliyorsunuz demektir.
Bu yaziyi elbette kendini sorgulayan bir mutsuz, bir ahlâksiz yazdi.
Prof. Dr. Ahmet İnam'a tesekkurlerimizle

Etiketler:
cerkeslik-mutluluk-dışarıdan yazılanlar

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır