ADİGEY, BIÇAK SIRTINDA
ADİGEY, BIÇAK SIRTINDA
Adigeler Kuzey Kafkasya halklarından olup, tarihin bilinen en eski devirlerinden günümüze kadar Kuzey Kafkasya'nın orta ve batı kesimlerinde yaşayan ve Adige dilini konuşan otokton halklardan birisidir. Batıda, Kafkasya'da yaşayan halklar Kafkasyalı ve Osmanlı kaynaklarında diğer Kafkas halkları ile birlikte Çerkes-Çerakis tabiri kullanıldı. Bugün, toprakların asıl sahibi olan ancak, nüfusun sadece % 23'ünü oluşturan Adigeler, kendi adlarını taşıyan tek Özerk Cumhuriyetlerini de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya bırakıldı.
28-11-2007 - 5 kez okundu
Rusya, tarihte yaptığı etnik temizlik, sürgün ve soykırım sonucu binlerce yıllık anavatanlarında azınlık durumuna düşürdüğü Adigelerden özür dileyip iade-i itibarda bulunmak yerine, yeni bir hamleyle "Adigey Cumhuriyeti"nin ortadan kaldırılması için çalışmalarda bulunuyor. Başkanlarını seçme hakkı da ellerinden alındı. Son dönemde Adigey'de bazı kurumlarının kapatılması, özerklik statüsünü ortadan kaldırmaya yönelik bir adım olarak nitelendirildi ve Adigeleri iyice endişelendirdi. Bu kapsamda, Kasım 2007'de biraraya gelen Çerkes sivil toplum örgütleri, Adigey'deki kurumların kapatılmasının federal anayasaya da aykırı olduğu konusunda federal yönetimi ortak mektupla uyardı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Devlet Duma Başkanı Boris Grizlov, Federasyon Konseyi Başkanı Sergey Mironov ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Valeri Zorkin'e gönderilen mektupta, Adigey Gümrüğü, Veterinerlik ve Bitki Kontrol Hizmeti ile Narkotik Kontrol Dairesi'nin kapatılması, ayrıca, Vergi Dairesi ile ilgili olarak da kapatılma kararı alınması dolayısıyla duyulan kaygı dile getirildi. Bu kurumların Adigey Özerk Cumhuriyeti yönetim organlarının rızası olmadan ve Rusya anayasası da çiğnenerek kapatıldığı vurgulandı ve Adigey kurumlarının fesih sürecinin bir an önce durdurulması istendi.
Çerkes Kongresi Başkanı Murat Berzeg, Adige Khase Başkanı Aslan Çirg, Kabardey-Balkar Çerkes Kongresi Başkanı Ruslan Keşev ve Karaçay-Çerkes Çerkes Kongresi Beslan Mahov tarafından hazırlanan mektupta: "Adigey Özerk Cumhuriyeti'nin köklü halkı Adigeler, kendi kendini idare etme hakkının yanısıra uluslararası anlaşmalara göre ekonomik, sosyal ve kültürel haklar konusunda da, özgürce kendi siyasi statüsünü belirleme, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini sağlama hakkına da sahiptir. Köklü halkın haklarını, uygun kurumlar olmadan elde etmesi de mümkün değildir.
Adigey'deki federal organların ortadan kaldırılması, onu RF'deki diğer cumhuriyetlere göre eşit olmayan bir duruma sokacaktır. RF, Adigey'i hukuk alanından dışarıya itiyor. Rusya sadece sadece federatif prensibini ihlal etmiyor, aynı zamanda Kuzey Kafkasya'daki istikrarı da bozuyor." ifadelerine yer verildi.
Son dönemde federal yapıdan çok, merkezi yönetimi güçlendiren RF tarafından, Özerk Cumhuriyetlerdeki tüm yetkiler, bölge merkezlerine kaydırılıyor. Bu düzenlemelerden en çok etkilenen Özerk Cumhuriyetlerden birisi de Adigey. Gümrükler ile bazı resmi kurumların kapatılması ve Adigecenin zorunlu ders statüsünden çıkartılması ile Cumhuriyetin devlet temelleri zayıflatılmaya çalışılıyor.
Federal hükümet tarafından alınan kararla atıl durumda olan, mal giriş çıkışı olmayan gümrükler ya kapatılıyor ya da şube düzeyine indiriliyor. Bu çerçevede işlerliğini yitirdiği iddia edilen Adigey gümrüğü de Şubat 2007'de yapılan son düzenleme ile şube konumuna getirildi. Artık, mal giriş ya da çıkışı Krasnador'dan yapılacak. Malların Krasnodar'dan giriş-çıkışı ile malı gümrükte olan Adigey'deki küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin frenlenmesi, ayrıca, Cumhuriyetin diaspora ile ekonomik ilişkilerinin de kesilmesi amaçlanıyor.
Diğer taraftan, Adıgey'de anadil konusunda farklı uygulamaların yapıldığı okullar bulunuyor. 2006 yılında parlamento tarafından alınan bir kararla 4. sınıftan sonra seçmeli olan Adıgece dersleri 9. sınıfa kadar zorunlu hale getirilmişti. Slavlar Birliği'nin, Adıgey Ö.C Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğu, Adıgey Ö.C resmi dilinin Adıgeyce değil Rusça olması gerektiğine ilişkin itirazı üzerine, Adıgey Başsavcılığı da tercih etmeyene zorunlu olarak Adıgece ders aldırılmasının Rus Anayasası ve insan haklarına aykırı olduğu gerekçesi ile yasayı iptal etti. Anayasada yer alan "Adıgey Cumhuriyeti'nin resmi dili Adıgeyce'dir" maddesi iptal edilerek, resmi dilin Rusça olduğuna karar verildi.
Bu gelişmelerle ilgili bir açıklama yapan Çerkes Kongresi Başkanı Murat Berzeg, Adigey'in özerkliğinin önce anayasasının değiştirilmesiyle başladığını belirterek, "Adigey Özerk Cumhuriyeti kurulurken kabul edilen ilk anayasadan geriye hemen hemen hiçbir şey kalmadı. Adigelerin haklarını koruyan 100'den fazla temel madde, RF Anayasası'yla çeliştiği gerekçesiyle çıkarıldı. Bu maddelerin büyük çoğunluğu gerçekte Anayasaya aykırı değildi ve bunlar sadece iki tarafın, hem Rusya'nın hem de Adigey'in onayı ile değiştirilebilirdi.
Ancak, federal hükümet tarafından şantaj ve tehditlerle tüm bu değişiklikler yapıldı" dedi.
Adigey'i tamamen federal hükümete bağımlı hale getirecek adımlar atıldığını belirten Berzeg, "Son iki senedir ülkedeki devlet kurumları ortadan kaldırılıp Krasnodar Kray'ın emrine veriliyor. Son olay, Adigey Cumhuriyeti'ndeki gümrüğün kapatılarak, Krasnodar Kray'a devredilmesidir. Bu konuda ülkenin onayı alınmadı, federal yönetimden gelen emir üzerine gümrük kapatıldı." dedi. Berzeg açıklamasını şöyle sürdürdü: "Adigey Yüksek Mahkemesi, Adigelere zorunlu Adigece eğitimini, Adigelerin haklarını kısıtladığı ve Rusya'daki tüm dillerin eşitliğini temin eden Rusya Anayasası'na aykırı bulduğu gibi gerekçelerle iptal etti. Ancak, Rusça, sadece Ruslar için değil Rusya'da yaşayan tüm halklar için zorunlu. Bu durumda şöyle bir sonuç çıkıyor; Adigelerin anadillerini öğrenmesi insan hakları ihlali. Ancak, Rusça'nın, Rus olmayanlarca bile zorunlu olarak öğretilmesi yasal." dedi.
Diğer taraftan, Massachusetts Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Dr. Matthew A. Light'ın Maykop'ta gerçekleştirdiği saha araştırmasının ardından kaleme aldığı makalede de, Adigey'de nüfusun büyük bölümünü oluşturan Slavlar arasında birleşmeye verilen toplu desteğin yüzeysel, bunun yanısıra, Slav politikacılar arasında birleşmeye verilen desteğin oldukça düşük olduğunun gözlendiği ifade ediliyor. Slav halkın birleşmeyi, etnik ayrımcılıktan ziyade ülkenin ekonomik geri kalmışlığından ve yetersiz yönetiminden dolayı istediği kaydediliyor. Büyük partilerin yerel şubelerinden politikacıların birleşme önerisine, Adigey'in gerçek sorunlarının çözülemeyeceği temeline dayanarak karşı çıktıkları belirtiliyor.
Makalede ayrıca, birleşmeye karşı çıkan Adigeler ile ülkede yaşayan Ermeni ve Azeriler gibi azınlık durumundaki etnik grupların, otonom cumhuriyet statüsünün korunmasının, azınlık durumundaki grupların, Rusya'daki ırkçılık ve şovenizmden korunmasının tek yolu olduğunu savundukları, Ermeni ve Azeriler gibi etnik azınlıkların, Adigey'de RF'nun diğer bölgelerine nazaran daha iyi yaşam koşullarına sahip oldukları hususları belirtiliyor. Sonuçta, birleşmeye karşı, Adigeler ve etnik azınlıklar arasında ezici bir karşıtlık, Ruslar arasında çok yüzeysel bir destek olduğunun gözlendiği ve birleşmenin halk tarafından değil, sadece Kuzey Kafkasya'daki kontrolünü sağlamlaştırmak isteyen Federal Yönetim tarafından istendiği görüşlerine yer veriliyor.
Tüm bu girişimlerin Adigey Cumhuriyeti'nin tamamen Rusya federal hükümetine bağımlı hale getirilip, diğer bölgelerden tecrit edilmesine yönelik bir girişim olarak yapıldığı düşünülüyor.
Adigey ve Krasnodar'ın birleştirilmesi konusu şu an gündemde değil gibi görünüyor. Ancak, RF seçimlerinden sonra yeniden tartışılıp, tartışılmayacağı ise merak konusu.
Birleşmenin, politik şiddetin gözlenmediği ayrıca, etnik gruplararası uyum ve huzurun bulunduğu Kuzey Kafkasya'nın az sayıdaki barış dolu bölgelerinden biri olan Adigey'de etnik çatışmalara neden olabileceğinden endişe duyuluyor. Ayrıca, birleşmenin, Adigelerin, diğer halklarla sürtüşmeye girmesine neden olabileceği hususunun ve Kuzey Kafkasya'nın diğer bölgelerinde yaratacağı yan etkilerin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Ayrıca, birleşmenin Adigey'in, ekonomi ve yönetimdeki sıkıntılarına çözüm getirmeyeceği düşünülüyor. Tüm bunlar dikkate alınarak, birleşme sonucunda da etnik gruplararası huzurun bulunduğu ve ekonomik açıdan da istikrarlı yeni bir bölge oluşturulması ise ihtimal dışı görülüyor.
Naciye Saraç
Global Yorum İnternet Dergisi
nsarac@globalyorum.com
Etiketler:
adigey bıçak sırtında