Şaban abi aslen Gönen Bayramiç köyünden fakat köyünde fazla kalmamış küçük yaşta İstanbul'a gelmiş orada eğitim görmüş bir abimiz her ne kadar küçük yaşta ayrılsa da mükemmel konuştuğu adigabzesi ve köyüne olan bağlılığı taktire şayandı . Gençliğinden beri sürekli Çerkes toplumunun içinde bulunmuş Sultan Ahmet'teki Kafkas derneği dahil en eski kurumların kuruluşunda ve yönetiminde yer almıştı.Kendisinin de hep anlattığı gibi o dönemin zorlu şartlarına rağmen çok güzel bir gençlik yaşamış kurdukları grup ile Türkiye'nin bir çok iline beraberce gidip orada ki Çerkesler ile tanışmış dostluklar kurmuştu . Tanışma ve zexes kültürünün ne anlama geldiğini tam anlamıyla ondan öğrendim diyebilirim. Herhangi bir ortama girdiğinde eğer oradakiler yanında getirdiği insanları tanımıyorsa mutlaka xabze ye uygun bir şekilde taktim eder tanıştırırdı. Düzenlenen etkinliklerin amacının insanların tanışması ve kaynaşması olduğunu söyler.Kendi kendine yada arkadaş grubuyla gelip kimseye karışmadan gidenleri eleştirirdi.İnsanlara ikramda bulunmasını sever misafirlerini en iyi şekilde ağırlar.Onları hoşnut edebilmek için elinden geleni yapardı.

Şaban abi tam bir cemiyet insanıydı etkinliklerde elinde fotoğraf makinası ve kamerasıyla onu mutlaka görürdünüz. Mükemmel pşine çalar otantik ve yöresel oyunların tümünü gayet iyi bilirdi. Çerkes müziğinin orjinalinin bozulmadan kalmasını ve kayıt altına alınmasını isterdi. Onun yanında bulunan xabze ile ilgili bilmesi gereken ne varsa mutlaka öğrenirdi. Sadece kendisi uygulamaz etrafındakilere de gerektiğinde fırçasını atarak gerekeni mutlaka yaptırırdı. Köyünde ki gençleri nasıl davranmaları düğüne nasıl gelmeleri ve hareket etmeleri konusunda nasıl eğittiğini ve sonuç aldığını bizzat gördüm . En sevmediği insan tipi Çerkes olmasına rağmen xabze den habersiz olan nerede ne yapacağını ne konuşacağını bilmeyen patavatsız Çerkes tipiydi. Bu insanları da hiç çekinmeden uyarır fırçasını atardı. Saygın kişiliğinden dolayı başkasının söyleyemeceği lafları karşısındakine hiç çekinmeden söylediğine defalarca şahit oldum.

Yaşına rağmen teknolojiye hastalık derecesinde bağlıydı tüm yenilikleri takip eder sürekli elindeki ekipmanı günceller yeni bir şeyler alırdı. Yenilikleri kısa zamanda öğrenir. Öğrenmek için soru sormaktan çekinmez bir kere de hemen kavrardı.Bir çok gencimizin onun kadar bilgisayar ve internet kullanabildiğini zannetmiyorum.Son olarak kurduğu internet sitesi www.bayramic1864.com sitesini kısa zamanda çok iyi bir yere taşıdı.Köyünün insanlarını bir araya getirdi. Yapılan yorumlara bakıp keyif alması insanların site sayesinde tanımadığı akrabalarıyla tanıştığını birbirinden haberdar olduğunu gördükçe sevinmesi hala gözümün önünde. Sitede kullandığı tüm materyalleri kendisi oluşturmuştu. Tüm içeriği kendisinin çektiği fotoğraf ve videolardan oluşuyordu .Arşive çok önem verirdi .Arşivinde sakladığı 10 binlerce fotoğraf ve video ondan bize hatıra kaldı.İstanbul ve yöresinde etkinliklere katılıp ta onun kadrajına girmeyen yok gibidir.Sitemizde de yer alan fotoğraflarını ve videolarını çoğu üyemiz seyretmiştir. Aze nickiyle sitemize üye olan Şaban abi gerçekten Aze (usta ,işinde iyi) bir insandı.

Mesleği restorasyon olan Şaban abi Edirne ve İstanbul da Selimiye, Sultan Ahmet , Eski Cami gibi bir çok caminin restorasyonunu yaptı.İşine sıfırdan nakkaş olarak başlamış çalışkanlığı sayesinde yanında bir çok insan çalıştırıp ekmek verecek hale gelmişti.İşinden ve toplumdaki yerinden dolayı insan tanıma becerisi çok yüksek olan Şaban abinin insanlar hakkında ilk görüşte verdiği notlar hep tutmuş zamanla doğrulu hep kanıtlanmıştır.İnsanlarla uğraşmanın zorluğunu onları iyi tanıyarak ve gerektiği şekilde davranarak son derece başarılı bir şekilde her zaman aşmıştır.


Kendi oluşturduğu siteyi gezerseniz onun kişiliği hakkında ipuçları bulabilirsiniz. Çerkes toplumunun zaafı olan bol bol konuşma her şeyi başkasından bekleme yapılanları eleştirme gibi özelliklerin hiç birisi onda yoktu. Konuşmaz iş yapar düşüncelerini kısa zamanda hayata geçiriridi.Köyünün camisinden mezarlığından tutunda yapılacak köy günü için meydanın tasarımı yapılacak çadırların şekli dahil her işle bizzat ilgilendi.Köy şeceresini tek tek bilgisayara girip yazdığını günlerce uğraştığını çok iyi biliyorum.Akşam evinde oturup dinlenebilecek iken yada bir yerlerde vakit öldürebilecek iken o bilgisayarının başına geçer bu tip işleri yapmayı tercih ederdi.Köyüne çok çağırdığı halde gitmek cenazesine nasipmiş ama gidince onun izi olan eserleri kendi gözlerimle gördüm.Köyün camisinin, meydanının, mezarlığının yenilenmesi için gayretleri boşuna değilmiş meğer kendisi için hazırlık yapıyormuş Şaban abimiz .Cenazesine katılanlar bol bol fotoğraf çekti başka yerden gelenlere onu tanımayanlara belki bu garip geldi.Onu tanıyanlar ondan öğrendikleri gibi bu olayı topluma duyurmak gelemeyenlerinde öğrenmesini sağlamak için hiçbir şeyi kaçırmadılar.Her şeyi belgeledirler .Ama ben tek kare bile çekemedim çünkü "Bahtiyar şunu da çek bunları belgelemek lazım" diyen Şaban abim yoktu yanımda.


Tham yigünehxer féğeğu. Cennet l'ape Tham yeşı`


Nehuşe Bahtiyar


(Not:Bu yazı 3 kasım 2007 tarihinde yazılmıştı ama o günlerde yayınlamak bana zor gelmişti kısmet bugüneymiş.)

Tsey Şaban Kuyumcunun 1979 yılında doldurduğu pşine kasedini aşağıdaki kısımdan dinleyebilirsiniz. Cd halinde isteyenler www.bayramic1864.com adresine bakabilirler..

Etiketler:
şaban abimin ardından