NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
12
4-5-6-7
4WORED1.MP3
4SIMD.MP3
10

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
GÜRCİSTAN'DA BAYRAM İZLENİMLERİ

Kuzeydoğu komşumuz Gürcistan'a girdiğimizde ilk olarak Batum şehri karşılıyor bizi. Gürcistan'ın Acarya Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti olan Batum'da uzun süren bir Osmanlı hâkimiyeti olduğu için gözlerimiz ister istemez Osmanlı izlerini arıyor. Ne ki limanın hemen karşısındaki camiden başka bir motifle karşılaşamıyoruz. Sovyetler döneminde Osmanlı'nın izlerinin, özellikle silinmiş olduğunu öğreniyoruz.
16-12-2008 - kez okundu

Her şeye rağmen insanlarının çehresiyle ve tabiat dokusuyla ülkemizin Karadeniz kıyısındaki herhangi bir şehirden farkı yok Batum'un. Bu şehre girdiğinizde kendinizi yabancı bir ülkeye girmiş gibi hissetmiyorsunuz bu yüzden.

Batum'dan girip Tiflis'e gittiğinizde neredeyse ülkeyi baştan başa gezmiş oluyorsunuz. Ülkenin sanayi şehirleri Kutaysi ve Gori bu Batum-Tiflis hattının üzerinde. Ülkeyi bir baştan bir başa geçtiğinizde Sovyet döneminde özellikle bu iki şehirde hatırı sayılır sanayi tesisi kurulduğu görüyorsunuz. Bunda, Stalin'in Gori Şehri'nde doğmuş olmasının da etkisi olduğunu öğreniyoruz. Ne ki bütün bu sanayi tesisleri çürümeye terk edilmiş. Bu yönüyle Gürcistan sanayisi iptal edilmiş, ekonomisi tüketim ekonomisine endekslenmiş bir ülke görünümünde.

Gürcü Halkı, sanki hazırda olanı tüketiyor görünümünde. Ülkede sanayi olmamasına rağmen son derece lüks arabaların varlığı dikkatimizi çekiyor. Eski Rus arabaları yavaş yavaş caddelerden çekilmiş. Ülke adeta eski Alman arabalarıyla istila edilmiş.

Komünizmin yaptığı din tahribatından kurtulmak için olsa gerek ülkenin her tarafındaki Hıristiyanlık sembolleri dikkat çekiyor. Neredeyse dağa taşa ışıklandırılmış haç işaretleri yerleştirilmiş. Özellikle Tiflis şehrindeki kilise bolluğu gözlerden kaçmıyor. Bu muhteşem görünümlü şehrin eskimiş, köhnemiş binaları bir hayli fazlayken bütün kiliselerin restore edilmesi ve yeni kiliselerin yapılmış olmasında misyoner faaliyetlerinin de etkili olduğu ifade ediliyor. Bu mabet bolluğu içinde gözlerimiz bir cami arıyor. Tiflis kalesinin dibinde sıkışmış küçük bir caminin mahzun görüntüsü içimizi acıtıyor.

Gürcistan'ın üçte bir nüfusunun Tiflis'te yaşadığını öğrenince bu şehrin neredeyse ülkenin kendisi olduğunu öğreniyoruz.

Tiflis şehrinin insanı kendine çeken bir yönü var. Asil ve alımlı bir şehirde olması gereken bütün şartlar mevcut şehirde. Şehrin ortasından akan Kura nehri şehri bir gerdanlık gibi kuşatıyor. Bir şehri asil ve alımlı kılan unsurların başında ortasından bir nehrin geçmesi gelir. Bağdat'ı, Kahire'yi, Paris'i, Sen Petersburg'u alımlı kılan biraz da ortalarından akan nehir değil midir? Boğaz'ı, nehir görünümünde düşünürsek İstanbul'u da bu kategoride sayabiliriz.
Bir de yaslandığı dağdır şehri asil kılan. Zira dağların o şehirde yaşayan insanların ufkunu açan bir konumu vardır. Bediüzzaman'ın Şeyh San'an diye ifadelendirdiği Tiflis Halkının ise Kutsal Dağ dedikleri tepeden şehri seyretmek şehre ayrı bir anlam katıyor.

Şehrin geniş caddelerinin çınar ve doruk ağaçlarıyla süslenmiş olması, cazibesini daha da artırıyor. Şehrin 60'lı yıllardan kalma glişmiş metro ağı, şaşkınlığımızı biraz daha artırıyor.

Moğolların, İranlıların, Selçukluların, az bir süre Osmanlıların ve Sovyetlerin hâkimiyeti olan şehirde, bir şehirde olması gerekenlerin tamamının olduğunu görüyoruz.

Ne ki her şeyi tamam gibi görünmesine rağmen şehrin yorgun ve köhnemeye yüz tutmuş çehresi de gözlerden kaçmıyor.

Dünya'da kullanılan on dört alfabeden birisinin de Gürcü alfabesi olması Gürcü kültürünün köklü bir kültür olduğunu gösteriyor. Ancak, ülkeye kök salmaya başlamış liberalizm bu kültürü yok edeceğe benziyor. Zira Batılı ülkelerin özelikle Almanya ve Amerika'nı etkisinin fazla olduğu gözlerden kaçmıyor. Gürcistan'ın komşumuz olması ve tarihi ilişkilerimizden dolayı burada bizim de olmamız gerektiğini düşünmeden edemiyoruz. Birkaç Türk firmasının tabelasını görmek bizi tatmin etmiyor.

Ülke Komünizm'in ağından kurtulup Vahşi Kapitalizmin ağına düşmüş görünüyor. Bir kesim, lüks arabalarının içinde mutluymuş gibi bir görüntü verirken özellikle Tiflis'in kenar mahallelerinde hatta şehrin köhnemiş devasa apartmanlarında derin bir sefalet yaşandığı gözlerden kaçmıyor. Yani Batı, parası olan Gürcü Halkı'na bazı imkânlar sunarken, sefalet içindeki halka el uzatmak da vefakâr ve asil Anadolu insanına düşüyor.

Tiflis'teki Türk kolejinde, Çağlar eğitim kurumlarıyla Kimse Yok Mu Derneği'nin organize ettiği Kurban Bayram'ı yardım etkinliğinde katılıyoruz. Dernek yetkilisinin; ''Bizim dinimiz Kurban etinin komşularla paylaşılmasını emreder. Sizler de bizim yüzlerce yıllık komşumuzsunuz. Bundan dolayı biz Bayram neşvesini sizlerle paylaşmak istedik.'' sözleri Anadolu insanının vefakâr olduğu gerçeğinin bir ifadesi.

Derneğin ülke genelinde sekiz bin aileye kurban eti dağıtımı yaptığını öğrenince içimiz biraz ferahlıyor. Kurban eti dağıtım töreninde Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin annesi Giuli Alasania (Burada kadınlar kocalarının soy ismini almıyor) anlamlı bir konuşma yapıyor. Giuli Alasania, savaş zamanında kendilerine en büyük yardımı Türklerin yaptığını, zor durumda olduklarında kendilerine Türklerden hep dostluk eli uzandığını anlatıyor. Kurban yardımı alan bir ihtiyaç sahibi kadının konuşması ise bize daha bir anlamlı geliyor. ''Bizim Gımerti, sizin Allah'ınız sizleri her zaman güçlü kılsın'' diye dua ediyor kadın.

Bize de bu duaya ''Amin'' demek kalıyor.

Arifhan AKPINAR / Haber 7
arifhanakpinar@hotmail.com

http://www.haber7.com/haber/20081215/Gimerti-sizi-her-mazam-guclu-kilsin.php

Etiketler:
gürcistan bayram izlenimleri

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır