21 MAYIS - HASAN KANBOLAT
Kuzey Kafkasya halklarının Çarlık Rusyası tarafından gerçekleştirilen soykırımı ve sürgünü 21 Mayıs 1864 tarihinde yani 145 yıl önce tamamlanmıştı.
Böylece, Kuzeybatı Kafkasya Adige ve Wubıh halklarından arındırılmıştı. Soçi civarında yaşayan Wubıh halkı ve Wubıh dili bu soykırım, bu etnik temizlik ve bu sürgün ile tarihten silinmişti. Adige halkı ise yok olmaya yakın bırakılmıştı. Çarlık Rusyası'nın etnik temizlik, soykırım ve sürgün üçlemesinden oluşan bir halkı tamamen ortadan kaldırma politikası 1864 yılında sona ermemiş, bilakis başlamıştır. 1877-78 (93 Harbi) Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Çarlık Rusyası benzer bir politikayı Abhazya ve Acaristan'a uygulamış ve söz konusu bölgelerde bulunan müslüman Abhaz ve Acara halkını zorla topraklarından çıkartmış, Osmanlı Devleti'ne göçe zorlanmıştır. Çarlık Rusyasının politikasına ters düşen halkları ortadan kaldırma politikasını Sovyetler Birliği'nin de aynen uyguladığını görmekteyiz. Nitekim, 1944 yılında Volga Almanları, Kırım Tatarları, Ahıska Türkleri, Hemşinliler, Çeçenler, İnguşlar, Karaçay ve Balkarlar da sürgün edilmişlerdi.
18-05-2009 - 5 kez okundu
"21 Mayıs 1864" tarihini Türk ve Batı toplumlarında tarihçiler dışında bilen yok. Sokaktaki adam için "21 Mayıs 1864" birşey ifade etmiyor. Ancak, yaşanılan acıların yıldönümü olan "21 Mayıs" yıllardır Kuzeybatı Kafkasya halkları tarafından sessizce anılmaktadır. "1864" tarihini bilmeyen Türk ve Batı toplumu Ermeni Soykırımı iddiaları yüzünden "1915" tarihini bilmektedir. Türkiye neden bu soykırım iddialarına karşı hep savunmada kalıyor? Türkiye neden tarihinden korkuyor? Aslında, Türkiye geçmişinden korkmamalı. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan yaklaşık 70 milyonun hemen hemen yarısı dünyanın herhangi bir yerinde etnik temizlik, soykırım ve sürgüne uğramış ve bu acılardan kurtulabilmiş insanların torunları değil midir? Kuzeybatı Kafkasya'dan Adigeler, Wubıhlar, Karaçay ve Balkarlar, Kosaklar (Rus Kazakları), Abhazlar; Kuzeydoğu Kafkasya'dan Çeçenler, Dağıstanlılar, Osetler; Güney Kafkasya'dan Karabağlılar, Azeriler, Ahıskalılar, Terekeme ve Karapapaklar, Acaralar, Gürcüler; Karadenizin kuzeyinden Kırım Tatarları, Ukraynalılar, Beyaz Ruslar; Balkanlardan Balkan Türkleri, Arnavutlar, Boşnaklar, Pomaklar, Ulahlar, Torbeşler, Makedonlar; İspanya'dan Araplar ve Museviler; Ege'den Girit ve Rodos ve diğer Ege adalarındaki Türk ve müslümanlar; Kıbrıs'dan Kıbrıs Türkleri; Orta Doğu'dan Türkler, Filistinliler ve Kürtler; Afganistan'dan Özbekler, Kırgızlar ve diğer Afgan halkları, Orta Asya'dan Özbekler, Türkmenler, Kırgızlar, Kazaklar, Tacikler, Uzak Doğu'dan Uygurlar topraklarında etnik temizlik, soykırım ve sürgüne uğrayarak son 150 yılda Türkiye'ye gelmedi mi Aslında, Anadolu binlerce yıldır Türk üst kimliği altında göçmenlerin, sürgüne ve haksızlığa uğrayanların vatan edindiği, huzur bulduğu topraklar olmadı mı ? Peki Türkiye bu gerçekleri neden yüksek sesle telaffuz etmiyor? Genç Türkler atalarına hürmeten sürgün ve soykırım anıtlarını Türkiye'nin herhangi bir yerine neden dikmiyor veya dikilmesi için herhangi bir girişimde bulunmuyor? Kimi bekliyorlar? Türkiye'de "Ataları Anma ve Anadolu'nun Vatan Olması" günü neden yok? Kafkasya'dan, Balkanlardan, Kıbrıs'dan, Girit'den, Rodos'dan, Kırım'dan, Orta Asya'dan, Doğu Türkistan'dan, Afganistan'dan ve diğer coğrafyalardan gelip Anadolu'yu yurt bilen ataların acılarını hatırlamak için bu ataların bir anıt hakkı yok mudur?
Türkiye'nin gündeminde sadece Ermeniler var. Bir kısım Türk aydını Ermeni Tradejisi söylemini benimsemiştir. Son 150 yılda Anadolu'ya göçmek zorunda bırakılan ve günümüz Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturanların tradejisi yok mu Adigelerin, Balkan Türklerinin, Kırım Tatarlarının, Girit Türklerinin tradejisi yok mu Hıristiyan olmayanların trajedisi olamaz mı ? Türk aydını komşusunun tradejisininin peşinde koşacağına ilk önce kökenlerindeki, damarlarında akan kanın tradejisi ile ilgilenmelidir. Ermeniler tehcire uğradığı ama deportasyona uğramadığı vurgulanmalıdır. Çünkü, tehcir ile Ermeniler Osmanlı Devleti içerisinde zorunlu olarak yer değiştirilmişlerdir. I. Dünya Savaşı koşuları nedeniyle Anadolu'dan Orta Doğu'ya kaydırılmışlardır. Sınırdışı edilmemişlerdir. Ancak, Türk ve müslüman göçmenler sınır dışı edilmişlerdir. Deportasyondan, sürgünden söz edebilmek için sınırdışı edilmek gerekmektedir.
Etiketler:
21 mayıs - hasan kanbolat