NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
4-5-6-7
1
35305319 - Adige Heku 01.MP3
apsuva
3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
ABHAZLARIN ULUSCA YOK OLUŞU

ABAZALARIN USULCA YOK OLUŞU(*) (THE SLOW VANISHING OF THE ABAZA)   - Kuzey Kafkasyalı bir azınlığın kültürünü ve dilini kurtarmak için artık çok mu geç? -
05-05-2004 - kez okundu

                                                   ABAZALARIN USULCA YOK OLUŞU(*)

(THE SLOW VANISHING OF THE ABAZA)
 
- Kuzey Kafkasyalı bir azınlığın kültürünü ve dilini kurtarmak için artık çok mu geç? -
______________________________________________________________________________________________________________________________________________
 

Fatıma Tlis (**)

çev. Habat Şogan

_____________________________________________________________________________________________________________________________________________
 
 
"Orman da halkımızla birlikte yok oluyor..." Bu sözler, kabarık damarlı elleri olan yüzünde düşünceli ve kaderine razı olmuş bir ifade taşıyan yaşlı bir ormancıya ait.
 
Sözkonusu orman, Kafkas dağlarının eteklerinde uzanan Özerk Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nin başkenti Çerkessk'e de fazlaca uzak sayılamayacak bir köy olan Elburgan (Albırğan) yakınlarında. Bir yandan kereste elde etmek  için bu ormandaki asırlık ağaçlar yok edilirken öte yandan Abaza halkı yavaş yavaş kimliğini ve kültürünü yitirmekte.  
 
Karaçay-Çerkes'deki ikinci en büyük Abaza köyü olan Elburgan'ın yaşlılarından Ramazan K´am, geçen yıl boyunca köylerinde sadece üç çocuğun dünyaya geldiğini hüzünlenerek anlatıyor ve ekliyor: "Biz çocuklarımıza ne tür bir gelecek bırakıyoruz? Varlığını geleceğe taşıyabilecek bir Abaza toplumu göremiyorum ve bu beni o kadar çok üzüyor ki... Biz, birilerinin gelmesini ve bizi kurtarmasını beklemeye devam ediyoruz. Ama bunlar boş ümitler... Hayatta kalmak için savaş vermeliyiz ve tüm alarm zillerini çalmalıyız. Fakat biz böyle yapacağımıza cesaretimizi yitiyoruz."
 
Bugün Abazaların kimliklerini kaybetmelerindeki temel faktör  özellikle kasaba ve şehirlerde ana dillerini konuşan insan sayılarının azlığı. Köylerde her ne kadar orta yaş ve üzeri insanlar Abazaca konuşmayı sürdürüyorsa da özellikle 30 yaşın altındakiler için Rusça artık ana iletişim dili haline geldi. 
 
Tanınmış Abaza yazar Muhamed Thaytzıuh, yakında çok geç kalınmış olacağından endişe ediyor: "En fazla 20 yıl içerisinde etnik kimliğimizle bir millet olarak varlığımız son bulacak. Abaza köylerindeki okullardaki eğitim büsbütün Rusça'ya geçecek. Artık dili konuşan da kalmayacak, böylelikle bir millet de... Yukarıdakiler bizim hakkımızda bazı kanunlar çıkarılıyorsa da bunların ancak çok cılız bir yankısı bize ulaşabiliyor ve bu yasaların da pratikte hiçbirinin uygulandığını göremiyoruz. Bunun için çeşitli mercilere başvuruyoruz ama bir sonuç alamıyoruz." 
 
Çerkessk şehrine 45 km. mesafedeki bir başka Abaza köyü olan Yıncig-Çkuın'daki bir okulun müdürlüğünü yürüten Albert Candubiy, eğer Abaza dilinin hayatta kalması isteniyorsa yetkililerce doğrudan desteklenmesinin zorunlu olduğunu düşünüyor. Bu desteklemeyi ise  "Okullardaki müfredat programlarında yapılacak ek finansman gerektiren değişiklikler (öğretmenler için ek meslekler veya en azından ek mesai ücretlerinin ödenmesi)" olarak açıklıyor. Bir köy okulu müdürü bu harcamaları kıt okul bütçesinden karşılamaya hazırlansa bile onun bu insiyatifinin üst makamlarca onaylanacağının garantisi yok. Bu da Abazaların milli dillerini öğrenmelerinin neden bir problem teşkil ettiğini göstermekte.     
 
Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Rusya Federasyonundaki farklı etnik gruplara evsahipliği yapan bölgelerinden birisi. Bölge sınırları içerisinde yaklaşık 16 etnik grup yaşamaktadır. Anayasaya göre bunların arasındaki şu beş topluluk yerli halk statüsüne sahiptir: Ruslar, Karaçaylar, Çerkesler, Abazalar ve Nogaylar...
 
Abazalar, Rusya coğrafyasında yaşayan halkları konu alan "Kızıl Kitap" isimli çalışmada Estonyalı bilim adamlarınca derlenen "yok olma tehdidi altındaki halklar" arasında sıralanmıştır.
 
Kuzey Batı Kafkasya'nın yerli halklarından olan Abazalar, Abhazlar (Apsular) ve Çerkeslerle (Adigeler) yakın bir akrabalık bağına sahiptir. Abazaca ise dil kökeni olarak son konuşanı 1992 yılında Türkiye'de hayata gözlerini yuman Ubıhça ile büyük oranda benzerlik göstermektedir.
 

18. yüzyılda Kafkasyada bulunan Avrupalı gezginlerin vermiş oldukları rakamlara göre Abazalar, kalabalık bir nüfusa sahipti. Bu nüfus çoğunlukla hayvancılık ilgilenmekte olup safkan at sürüleriyle şöhret sahibiydiler. Kızıl Kitap'da yer alan bilgilere göre, yıkımlar getiren Kafkas savaşlarının 1860'lı yıllarda sonlanmasının ardından Abazalar kendilerinden daha kalabalık olan Çerkes kuzenleriyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu topraklarına toplu bir göçe tabi tutuldular. 50.000'in üzerindeki bir Abaza nüfusundan geriye anavatanlarında sadece 9.000 kişi kaldı. Bugün istatistiksel verilere göre Rusya Federasyonundaki Abaza nüfusu 30.000 civarında olup bunun büyük bir bölümü Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde yaşamaktadır. 

 
Sayıca küçük olmalarına karşın Abazalar Karaçay-Çerkes'de etkin bir politik güç olup yapılan başkanlık seçimlerinde nüfuzları hissettirmekteler. "Abaza konusu" gerek eski başkan Vladimir Semen gerekse şimdiki başkan Mustafa Batdı tarafından seçim kampanyalarında kullanılan en önde gelen propaganda araçlarından. Bazı kaynaklara göre Abaza suç örgütleri Çerkessk'deki iş dünyasının nerdeyse yarısını kontrolleri altında tutmakta. Öte yandan çok sayıda servet sahibi Abaza girişimci bulunmakta. Fakat bu işadamları Abaza kültürüne destek olmada isteksizler ve öyle görünüyor ki Abazaların kendi kaynakları üzerinde yükselecek etkin bir organizasyonları henüz yok.
 
Karaçay-Çerkes'deki en başarılı özel girişim yatırımlarından biri olan Rezinoteknik fabrikasının sahibi Abaza işadamı Anatoli Heabıça IWPR'ye verdiği demecinde şunları söylemekte: "İnsanlar çok sıklıkla çeşitli şekillerde benden yardım istiyorlar, kimi tıbbitedavi için, kimi ise bir kitabın yayınlanması için ya da kendi eserini bastırabilmek için. Henüz kimse bana Abaza dilini ve kültürünü canlandıracak gerçekçi bir programla gelmedi. Böyle bir program oluşturulsa bile paranın tasarlandığı şekliyle harcanacağının garantisi yok. Bundan ötürü ancak bana gelen belirli kimselere direk destek vermeyi tercih ediyorum."  
 

Devlet adeta konuya eğilmekten kaçınıyor. Ne Moskova'daki federal yetkililer, ne de Çerkessk'teki Karaçay-Çerkes'li devlet adamları küçük etnik grupların kültürel bakımdan yaşamlarını devam ettirmeleri için kaynak ayırmaktalar.

 
Abaza toplumunun liderleri, Rusya Federasyonunun kabul ettiği 1999 tarihli yasa ve 2001'de Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti meclisince yayınlanan kanunla ümitlenmişlerdi. Bu iki düzenleme, Rus vatandaşı olan küçük yerli halklara kendilerini korumaları için bir takım haklar verilmesini öngörmekteydi. Buna karşın Abaza toplumu liderlerinden Shchors Çogua, beklentilerinde hayal kırıklığı yaşadıklarını şu şekilde dile getirmekte: "Ne 2003 yılı bütçesinde bir ödenek ayrılmıştı, ne de 2004 için planlanan yerel veya federal bütçelerde küçük halkların bu kanunlar çerçevesinde kendi yerel idari birimlerini oluşturmalarını finanse edecek bir kaynak yer almakta..."          
 
Abazalar için bir diğer problem, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nde kendilerine ait bir rayon (idari birimlerinin) olmayışı ve Abaza köylerinin değişik rayonlara serpiştirilmiş halde oluşu.
 
ABD'de uzun yıllar geçiren ve halen Miami'de bir dans okulu bulunan, yerel parlamentonun Abaza üyesi Wali Yawhamıkhua kendi ifadesiyle ekonominin canlanmasına, yatırımları cazip hale getirilmesine ve Amerika ile iş bağlantılarının geliştirilmesine katkıda bulunmak için anavatanına geri dönmüş. Fakat geri döndüğünde karşılaştığı manzara cesaretini kırmış. Yawhamıkhua: "Karaçay-Çerkes'deki genç insanlarımız için bu herhangi bir umut göremiyorum. Halkımızı da aynı şekilde iyi bir gelecek beklememekte. Karaçay-Çerkes'de tek bir idari yönetim birimizi bile yok..." diyor.  
 
Müstakil bir Abaza yönetim biriminin kurulması planı, uzun süredir tartışılmakta olan bir konu. Ancak bu konu sadece konuşulmakta, bugüne dek hiçbir şey yapılmadı. Karaçay-Çerkes başkanı Başkanı Mustafa Batdı, bunun gerçekleşememiş olmasına gerekçe olarak bütçesel yetersizlikleri göstermekte. Fakat diğer yetkililer, bu projedeki çok miktardaki olası toprak taleplerinden endişe duyduklarını ifade etmekteler.  
 
Abaza köylerinde bütün bunlar sadece bir sohbet konusu. İşsizlik derdindeki halk, bugün yiyeceği ekmeğin parasını nasıl kazanacağının peşinde.


* IWPR Kafkasya Haberleri Servisi, no. 228, April 21, 2004.
** Fatıma Tlis -Karaçay-Çerkes'li serbest gazeteci, Elburgan.
 

Etiketler:
abhazların ulusca yok oluşu

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır